İNSAN İÇİNDİR HER NİMETYaprak dökümünün başladığı, Son baharın, son Eylül günlerinde Kainatı gözlüyorum açılan hüzünlü penceresinden. Başlangıcı ve sonu görünmeyen bir sonsuzluk; Tüm eylemlerimizin hikayesi yazılmış gibi oraya Her şeyimizi bırakmışız, vazgeçemediklerimizi de, Bilinmez ki! vaktimiz olacak mı son veda ya? Seher vakti turna seslerinin yankılanmasından Hem sevinen hem de üşüyen titrek sabah yıldızı, Göz kırparak, titrek ışıklarıyla selamlar bizi. “Ey insanlar! Har vurup, harman gibi savurdunuz Keşke önünü ve sonunu da düşünseydiniz! Ne kaldı elinizde yiyip - içtiklerinizden, En değerli nimet ve en vefalı dostunuz, Yaslayıp başınızı, sonsuz huzurla uyuduğunuz, Tüm iyilik ve kötülüklerinizle sizi kabul eden, sarıp sarmalayan ve bağrında saklayan, Sonsuz cömertliği ile ulu topraktan başka “ Der, altın balon gibi ufuklarda salınan sabah yıldızı. Su imiş toprağın canı, onu tamamlayan nimet, Rüzgarlarla gelen son bahar mevsimi gereğidir, bir soğuk - bir sıcak, ola ki biraz can sıkacak, ama Sanmayın külfet, kuşkunuz olmasın onlarda nimet Düşünenebilen insan bilir, bütün bunların hikmetini, O toprak ki sinesinde huzurla yatılacak Sadece an’ı değerlendirip, kendisi için yaşayan, Doğaya , toprağa , Yaratana saygısı olmayan Düşünemeyen insanlar belki onu da bulamayacak. KEMAL POLAT |