Hüzn-ü ASŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir Öykü, Bir Şiir...
Ağustos sıcağında buza çalmıştı yüreği/bedeni,
atkı,bere,eldiven ne varsa sardı sarmaladı kendini, ama hala çok üşüyordu neden sonra farketti ki yüreği buz tutmuştu ısıtmaya çalışdı olmadı beceremedi, buzul sarkıtlar oluşmuştu artık kipriklerinde...! derin bir iç çekti önce soluksuz kalıncaya dek sonra ateşimsi sıcak inciler döküldü dudaklarını yakarcasına süzüldü yüreğinin üstüne değin indi indi... içindeki acı an geçtikçe çoğaldı büyüdü büyüdü öyle ki bedenine sığmadı sağa sola bakındı nereye koysaydı nerde güvende olurdu birden aklına gömleğinin göğüs cebi geldi dikkatlice yerleştirdi,burası iyiydi evet hem kalbine de yakındı nasıl olsa orda kalmalıydı çünkü kaybederse tekrar aşık olmaktan korkuyordu bu acı ona ömür boyu yeterdi sanırım bir ara bakmak istedi elini soktu o da ne çep bomboştu acısı düşmüştü belkide bıkmıştı yanmaktan KİMBİLİR...! evet evet ya o zamandı geçenlerde muhteşem bir güzellikle karşılaşmış dili tutulmuş elleri titremiş ve... elindeki dosyasını yere düşürmüştü demek ki o zamanda acıda cebinden düşmüştü işte korktuğu başına gelmişti AŞK yine yeniden kapısını çalmıştı |
Aşk, uslanma/ma/ktir..
Güzel bir anlatim olmus gercektende, bir harf firar etsede - " o da ne çep bomboştu acısı düşmüt*tü " - ş*
Düzenlerseniz gölge düsmez hislere diyorum izninizle..
Tebrikler.