Sonbahar sancısıçiçekler bırakmış renklerini eğmiş dallarını kızıl siyah bulutlarda sonbahar sancısı delik deşik hatıralarda acılı ezgilerde sesler gibi yapraklarda yağmur şarkısı yaralı bir sonbaharda yine eylül yağmurlarında ıslandım kırıntıları bile kalmamış o eski sevilen şarkıların kantutsada gözlerim ince ince bir yağmurda yine kendi yalnızlığıma sığındım özlem türküsü gibi sarılmış sarmaşıklar ağaçlara pişmanlık acısı sanki dökülen yapraklarda bilmesem bu yağmurların yine yağacağını böyle sessiz olmazdım kimbilir şu ıslak sarı yaprakları sarmazdım yada yedi altmış beş milimetre çapında bir yuva olurdu ölüm bağrımda |