inadına...Suskunluğumu ve sesizliğimi uzun uzun konuştuklarımıza sayıyorum. Ne yıldızların uzaklığı, nede ellerimin yalnızlığı gidişine inat ; susma hakkımı kullanıyorum. Aralıksız öpüşmelerimize sayıyorum, şu bedenimi okşayan rüzgarları. Avuçlayıp başını göğsüme kenetleyip saçlarını Yağmurlara inat susma hakkını kullanıyorum. Ve bir söğüt dalı uzanmış suya, yel estikçe, su dalgalanıyor, dal eğilip suyun dudaklarına kapanıyor. sana bana inadına. Umut Erden |
Serzenişler kuytularında kinayen
Bozgun bir çırpınış
Dağ eteğine eğilirken...