İZDÜŞÜM IISahilde bir balıkçı kahvesinde Akşamın hüznü işledi ta iliklerime Seni ve ikimizi gömdüm denizin derinliklerine Gözlerimin ıssız kentinde Bir çöl kuşu öldürüldü İçimde bir ayaz Bir derin sessizlik mezar yazıtlarından Hani hercai menekşeler açan Gözlerin nerede Kendi yapraklarımdı solan dökülen Bendim güneşin yamacında bekleyen Yalnızlığın akan çeşmelerden taptaze umutları avuç avuç içiren Ellerin nerede Bu eylül gecesinde Uzaklaşıp dağılan pembe toz bulutlarıyla Tüm ölümleri bir arada yaşıyorum ki ah Dalıp dalıp o açık gözlerine Öksüz kalan bir kalp taşıyorum ki ah Size açıklayamam bu yazgıyı ey insanlar Sonunda ağlamak var Açacağım tüm kapılar Erken kefen giydirilmiş, işaretlenmiş Her zaman ölüleri olan sokaklara çıkar Şimdi ağlıyorum gecelerimin çıkışında Seni ağlıyorum Gül bahçesine değmiş elim, bundan ne çıkar Ne bir sevinç, ne bir tebessüm Burada kanımın aktığı yerden Dünyanın diğer ucundaki bir çocukla ölümleri yaşıyorum Her gün batımında bir karanfil büker boynunu Kelepçe tanımaz bir sevdaya ram olurum Ellerim hasret dolu Bedenimde isyan barındırıyorum Bu akşamüstü hüzün sağanağında Dalıp dalıp o uçsuz bucaksız gözlerine Hayatı ölümden ötelerde görüyorum... |
Okuduklarım içinde en kısası buydu ki benim için serbest şiirde düşündüğüm uzunluk ölçüsünde.
Şimdi şiiri bırakıp niye şiirin uzunluğuyla başladığıma gelince, hece şiirinde kafiyelerden dolayı hiç zahmetsiz şiirin bir kaç bölümü ezbere alınabiliyor okuyunca. Siz istemeseniz bile yer ediyor.
Serbest şiirde de bazı bölümlerin öyle yer etmesini isterim o yüzden bu şiirinizdeki uzunluk iyi fakat çok uzun şiirlerinizi gördüm.
Kendimde yaptım daha önce ve şimdi bunu biraz daha disipline etmeye çalışıyorum, az söz çok iş derken benim yorum uzadı ama:))
Her gün batımında bir karanfil büker boynunu
Kelepçe tanımaz bir sevdaya ram olurum
Ellerim hasret dolu
Bedenimde isyan barındırıyorum
Ne zaman sorarsanız sorun, bu bölüm belleğimde artık, çünkü ses uyumu ve son kelimelerin bitişlerindeki uyum harika
Tebriklerimle