Kutsal İsyan
Bütün heybetiyle
Kükrüyor tanrı. Şimşek üstüne şimşek yağdırıyor Kara toprağa. Şeytan bile çekildi, Kulaklarını tıkadı. Toz toprak her taraf, Karışıyor korkudan Renkleri çiçeklerin. Ağlıyor Mikail Gördükçe yok oluşunu Çizdiği resimlerin. Bir köşede durmuş Kızgın İsrafil İşi elinden alındı diye; Yetişmiyor Azrail’in nefesi Ölülere. Cebrail sinmiş tanrının dibine Ama söyleyemiyor Tanrının dediğini Tanrının kendisine. Bir türlü dinmiyor hiddet, Zaman ile mekan Durmadan yanmakta; Cennet Cehennem bir olmuş Dünya’nın bu haline bakmakta. Derken, birden Çekildi öfke, Duruldu ateş O tanrısal yürekte. Şeytan, kızgın bir hırsla çıldırmakta; Ne diye? Bu şeytani tavır. Bir baktı ki kalmamış Dört kitaptan geriye Bir tek satır. Birden, bir çocuk çıktı Yeni yıkanmış toprağın içinden. Elleri kopmuş, Hala kanamakta. Kanı izlesen gerisin geriye Derinde bir yerlerde Çocuğun elleri Özgürlüğün heykelinde. Yürüdü yürüdü, Nereye gittiğini Kimse bilmez. Dile geldi tanrı Seneler sonra; Dedi: Cennet bile yetmez Yediği şekeri Bitiremeyen çocuğa. Çağırdı şeytanı Affettim dedi seni Gördükten sonra Şu insan dediklerimi. |