sokak...çocuk...adalet...
Ne şehrin ışıkları ne de gökte ay,
Aydınlatmıyor bu sokağı. Bakkalı, manavı yok, Olmadı hiç çocuk parkı; Ne yağmur ne de gözyaşı, Islatmıyor bu sokağı. Her geceki gibi başladım Adım adım yavaş yavaş; Kaldırımı yok, Yok ayak seslerimden başka bir ses; Aldırmadım, Taşınmadım bu sokaktan, Karışmasa da nefesime bir başka nefes. Yaşayanları var elbet, Hiç çıkmış olmasalar da sokağa; Gecekonmuş hayatlar Vergisizler, Tapusuzlar, Ölmemişler Ya da belki sadece Yalnızlar... Sağımdaki ilk evde, Afrikalı bir aile oturuyor. İlk geldiklerinde beş kişiydiler Bir anne, bir baba, üç çocuk; Bir çocukları öldü, Sonra biri daha, En sonuncusu, Öyle bir bakıyor ki pencereden Süte doymamış gözleriyle, Sanki değmez diyor yaşamak bu dünyada; Yemek desen, Lezzetli fakat rezilce... Hemen sonraki ev, iki katlı; İlk katta Filistinli bir aile, İkincisinde Iraklı. Daha doğrusu anılara bulanmış evler: Kör, sağır, dilsiz... Çok uzaklarda kurumuş burada akan kan Sahipsiz eskimiş eşyalar. İsyansız, sessiz Sedasız bir talan... Ara sıra giriyorum eve, Havalandırmak için Tozlanmış mutlulukları. Göze çarpan ilk şey, Filistinli evde bir resim: Bir baba, Iraklı, ölü Kucağında bir çocuk, dünyalı ve ölü; Iraklı evde bir resim: Bir anne, Filistinli, ölü Kucağında bir çocuk, dünyalı, o da ölü... Üçüncü ev ise kalabalık Ya da bomboş, bilemiyorum; Onlarca soluk, İsimleri önünde bin bir sıfat, Yüzlerinde bin bir övgünün ihtirası Lakin görülmemiştir bacalarında, Kaşık kaşık paylaşılmış Sıcak bir aşın dumanı... Sol tarafımda tek bir ev var O da kiralık, Daimi bir oturanı olmadı hiç; Her gideni bir şey aldı benden, Her geleni bir şey bıraktı. Çok gecelerim oldu bu evde, sımsıcak Lakin hiçbir gece gündüze bağlanamadı... Utanmalı bilmem, Sağdakiler varken Soldaki evi kiraya vermek; “Serde erkeklik var” demiş şair, Serde canlı olmak Atılmıyor yürekten hazzı: Bir dişinin kollarında uyumak... En küçük evi sokağımın, Ta öbür uçta; Hiç sönmedi sarı ışığı, Yandığından beri. Yetişemeseler de Nazım’a, Diktikleri kayınlar, İnadına yeşerdi. Hep çocuklar var içeride, Hepsinin adı umut, Hepsinin yüreğinde sevgi, Hepsi bir ağızdan haykırıyor: Gel amca gir içeri... İşte budur benim sokağın sakinleri. Aydınlanmıyorsa da, Islanmıyorsa da; Tükenmez umut hiçbir zaman, Hangi sokakta olursa olsun, Dinmedikçe Herhangi bir evdeki Çocuk sesleri... -her çocuğa bir sokak lazım her sokağa adalet- |