BİR ATEŞ YAKIMI GÖZLERİN
Seni sevmek
İnadına umarsız mavilikler yelken açmak gibi Ve on sekizinde aşkı nefeslemektir korkusuz bir yürekte Arkası kopkoyu geceleri sabahlatmaktır Seni sevmek Lal dilime çöl öpüşlerde işte kendimim demektir Islak dudaklara kaktüs olunmayacağını öğretmektir Yağmur birikintisinde serçe kanatlarını yıkamaktır Azgın duygu sellerinden dereleri taşırmak gönlüne baskın yapmaktır Renksiz tuvale tozpembe renkleri banmaktır İnci, inci gözlerini yerde bir gökte bin defa aramaktır yaradan aşkına Mahzunca merhaba demeden boyuna sıkıca sarılmaktır Seni sevmek İnan ki kelime kervanında şiirlere hapis etmektir Ne kadar yer kaplarsa heceler yüreğinde şanımla oturmaktır Seni sevmek Ellerime reyhan kokunu sürüp ciğerime son defada olsa çekmektir Nasılsa kollarında cennettin anahtarı saklı Bütün gülüşün bir ateş yakımı gözlerin Uygunsa cehennem oraya da giderim Nar çiçeği sevdana derin uykular dalmaktır Uyutulan bebeğin yarım kalmış ninnisini tekrar etmektir her kalkışında Beli belirsiz ufuklara kanat çırpmaktır özlemine seni sevmek İpe asılıp uğurda son nefesi vermektir Lakin haziran başlar her ölüşümde diriliş olur onunda biliyorum İyi ki sevmişim ben seni unutulmuş şiirler yazıyorum adına Yarımları toplıyorum doğanın unuttuğu her bir gül dalında Oy sevdiğim Rakının bardağa sonrada dudakla sevişmesi gibisin Mezesi günahsız yürek olunca Uçurumlarda ince bir tüldü hayat sarhoş narsında dem tutmaktır aşkın Seni ,seni sevmek Unutmamaktır tek yeminim Nerde yakmalı dünyayı sana kavuşmak için .... .............YERİNİ KİMSELER DOLDURAMIYOR ZARALICAN 15-9-2010 İST |
Ellerime reyhan kokunu sürüp ciğerime son defada olsa çekmektir
Nasılsa kollarında cennettin anahtarı saklı
Bütün gülüşün bir ateş yakımı gözlerin
Uygunsa cehennem oraya da giderim
Nar çiçeği sevdana derin uykular dalmaktır
SEVİNCE YÜREKTEN SEVMELİ ŞİİRDEKİ GİBİ