BUNCA YIL AĞLAYAMADIM SANA
parmak uçların hayallerime değdi nihayet;
nihayet vurgun yemiş gibi ağrıyan sağ tarafımdan kalbime aldım ismini ağır ağır... denizde aç kalmış, bir martı kadar şaşkınım sevgim bir imtahan kabusunda.. ya bir adım öne ya bir adım geri zaman vücuduma kazıdı özlemini yüzümde kırışıklar, saçlarımda gül yüzün gibi beyazlar hey benim küçüğüm; sadece bugün ağlıyasım var... dışardaki yağmur gözbebeklerimi acıtıyor keskin uçlarıyla kırık hatıralar sensizliğimi yaraladılar ve sensizliğimi kanattılar meğer bir hiç mişim ben, meğer bunca yıl ağlıyamadıysam sana hiçliğin taaa dibinde kara deliliklerinde tıkanmışım evet şaşkınım . ağlıyorum, ve inan bilseydim sana ağlamanın bu kadar güzel olduğunu, bilseydim gözyaşlarımın kalbime adını daha bir kazıyacağını, divane olur lezzetini tadardım hergün. hey benim küçüğüm; soluduğun nefesle uyanıyorum bazen ve beni çağırdığın nemsiz kelimelerinle aklım ruhum gibi uçtuğunda bir gün rüzgarlara vereceğim bende nefesimi kelimelerimi bulutlara..... hissedersen sende benim gibi gülümse sadece anlarım ben ; rüyalarım getirir elbet seni bana |