Bihter Kadın Kederimi YaraladınBir insan bir de Erdem... Zaman herşeyi silip süpürür Ne gelir elden... Az bilinen çok istenir, Çok edinilen candan bezdirir... Yüz üç yaşında kımıldayamasan da Gözlerinle durursun beş vakit namaza... Gelinin Asya dayanak olur hafiften doğrulttuğun sırtına Hayat dayanağı kocası oğlun Osman gibi Namaz vakitleri cılız oynamaz bedenini seccadeler Bu beş vakitler hergün böyle sürer... Düşüncemde yer ettiğinde Feri sönmüş gözlerinle Bir ateş düşürürsün ciğerimin üşüyen iklimlerine Herşey bende doğanın tersine buz kesilir eseninde Biri ısınarak yok oluşa sürüklenir... Küresel ısınma... Diğeri keder yüklenir kahırlanır tükenmeye... Sende buz kesilen canımdan soğuma... Doğduğun gün -Bir asır üç yıl önce- Ay çehresi melekti yüzünde Yüzgeçsiz anlamlar dolaşırdı düşüncende Şaşkınlığı öğrendin ilk önce her gördüğün yenide... Sonra hayreti Daha büyümeden öğrendin sürünmeyi... Sonra emeklemeyi... Öğrenerek büyüdün... Çarşı pazarını isteklerinin... Büyüyerek öğrendin sevinci Sevilerek geçti bebekliğin... Dokuzunda Her şey mutlu ederdi Saf ve temiz ruhuna çam kokusu sürerdi Melek yüzün daha bir melekleşmişti... On dokuzunda Işık iki şeyde anlam kazanırdı Biri yüzünde Diğeri ruhunda... Yaktığın yürekler seni soluduğunda Senden saçılan her neyse Çalardı her şeyin rengini mutluluğa... Yirmi dokuzunda mesut oldun Osman’la Bir yıl sonra iki canınla öksüzleştin Kocan Osman’ın iş kazasıyla Daha doğmadan babasızlaştı Babasının ismini koyduğun küçük Osman’ın da ... Sırtında artık kocaman gam dolaşmakta Saçın çalıya yüzün kırışığa yol tutmakta Kırk dokuzunda Osman’ını evlendirdin Şimdi yüz üçündesin Osman’ın yetmişinde Bu âlem böyle sürmekte... Ömrünün satır aralarının çoğu burada işlenmese de Bir fukaranın geçmişi de belli geleceği de Burçtan bir çelenk gibi halelense de yüreğin Asya gelin, Ana yarısı kocan Osman’ın anası Varılacak zamanı aynalar herkeste... Bedihi kaderimize... Bir gün bedenlerimiz takatsiz, Bir gün ölmekten korksakta, gerçekten ölmek isteyecek her birimiz... Vakit emeklemekten vazgeçtiğinde ömrümüzde -Az bilinen çok istenir, Çok edinilen candan bezdirir... |