İKİ İSTANBUL...Günlerden Her Gün İstanbul… uyan hadi… kutsanmış bir çocuğunun bakışıyla güleç kırmızı düşür dudaklarına kıytırık dizlerimiz ivmeli nasılsa iti eti bol dünya kucağında yatan liğmeli öksüzlüğü alkışlasa da dünya yaşın… bekleme… biraz ben, biraz sen konuş iki de zar atalım hayata oysa bilirsin her şey kumar sen kendi oyununu oyna ben kendimi hala hercai kız çocuğu bir yanım saçlarımda dolanan sarı güneş ağdalanır hadisene saydamı mavi deniz okşa tutkulu ellerinle ne çıkar sökülse de dizeler saç örgülerimden kara önlüğüm tebeşir kokusu sende söktü ilk heceyi bundan tutkusu ne kadar yazsa da adını ödeyemez dizelerimin sayısı… dinle… kaç bağ bozumudur gençlik kaç şarap artığı sarhoşluk kadınlığım tütsülenirken sevdaya rüyalar çaldığım şehir tebessümlü yüzünü bırak yanağıma mum artığı yaşananlar damladığı yerde kalsın boyalı yüzünde uyansın tarih deniz yıkar her sabah meraklanma bir martı tüylerini dökerse aşk yastığına deniz çarşaflanır her dalga bir gülüş saklar yatağına… ah be İstanbul… eski orospu yüzünde genç bir kız kırıtır İçim dışım mavi bozması... bilirsin kendini ya sen neyse! utançlı alazlarda göbeğini kesersin doğurgan yanın bitmez çığlığın saklı suskun kuytuluk yüzün yalnızlık devşirmesi kumaş söz sakarı dilimde... zaman kırıtkan eteğini savurur da bluzundan taşar göğsü iki düğme de ben açarım dizelere sere serpe söz düşer teninden içindeki deli seviş genlerde döllenen tarihine nice insan toyluğunu bırakır. bir çingene çiçek satar sokaklara aşka sevgiye eskiye yeniye boyama kitabı çocukluğumdur anılar soldu hayata sunduğum renkler simit susamından döküldü anlar ağabeyler ablalar birde neyse… ne çok düş eskitti bu şehir martı kanadında şiir çırpar dilim tutulur kargılı yaşamlar bari… vapurlarımı almasınlar… 2. anlam kullanılmıştır şiirimde. 1. bot. Gövdesi 5-6 m yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki (Arundo donax), kamış saz: "Sabahtan beri dizilen tütünlerin kargıları çardağın kapısına doğru uzatılarak üst üste yerleştirilmişti." -N. Cumalı. 2. Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca 3. esk. Silâh olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak: "Avlunun ortasında, elinde bir uzun kargı ile saatlerce başı havada, ağzı açık hayran hayran dolaşırdı." -Y. K. Karaosmanoğlu. Fotoğraf. Behiç Günalan |
Yüregine saglik arkadasim..