yakarış
ömrün yalanlar kadar kısa
yalanlar kadar kanrevansa diyeceğin bitmemiştir, susma azizim. kulağını usulca daya dudaklarıma susamış bir oruç kadar susmuşum yalana lakin ne avaz niyaz geçen bulutların sesi ne de sessizliği eylülün, susturmadı beni azizim. zemheri bir kış kadar donuk sandım gözlerim oysa avuçlarımda gün güzeli bir kelebek ölüyordu. usulca. ya kayyum! var eden güç kadar, yok eden güce duam ben ki sakalından utanmaz koskoca adam ağlıyordum, bağır çağır, azizim. sanki sehpasından ürkmüş ayak sanki yağmurlardan kaçmış bir korkak bir adi yalanın çalımına yetmiş gücüm say ki, aldanmışım çırılçıplak la havle! oyuncak. terk edilmişken mübarek ramazan mezelerle oynaştayken aklı berduşun rabbimin adını duydum semadan sanki bir ben, bir anam ağzında hurma yalana tuz basmayan başka kim var azizim? soframa havan topu düşsün diye kubbede bir çift kulak. yok sayıldık,azizim. rahminden ölü umutlar doğurmuş bir meczup dilinden diri günahlara sarılmış kıyamet nefsin yükü boynuma borç, gözlerim güneşe gebe. affet! var eden güç kadar, yok eden güce duam ben ki sakalından utanmaz koskoca adam utanıyorum, kıpırtısız ölemedim kelebek kadar, günahsız utanıyorum, çakırkeyf yaşayamadım berduş kadar, umarsız beni affet, azizim. beni affet, ya rabbim. amin! T.S. |