umutsuzluk yasakkan garip kalmış suskundur toprağa her konuştuğum dökülüyor toprağa umutlarım birer kayık tutundum ona ilmiği ölüme bağlı kayığın sonu cefa farzet ki susuyoruz denizler boyu acıların yosunlaşmış sonu hep korku güneş görememiş denizlerin sonu umuta parlayan güneş gibi kupkuru acımasızlıklar ormanın da tekim vahşi hayvanlara batan bir dikenim yüreğimin içinde güneşler beslerim umutsuz olanları yüreğime ekerim yeşeriyoruz ölüme aldırmayarak kuştan umutlarımı havaya salarak güneşi o kanatlarından tutarak gel diyorum gel umutsuzluk yasak |
kuştan umutlarımı havaya salarak
güneşi o kanatlarından tutarak
gel diyorum gel umutsuzluk yasak
Bence de yasak olmalı. Her şeye rağmen! Saygılar