insan yaşadıkça
insan yaşadıkça
kurşun biriktirir yaşamaya kendi elinde duramayan başkalarının yüreğine doğrulan insan yaşadıkça ayakları tutmaz olur sahipsiz kalan kaldırımlar öksüz omzuma konan kuşların tutunacak dalı olmayan insan yaşadıkça işte tüm evrenin sessizliğini bozar patlamaya hazır bir karınca yuvası gibi hevesleri her konuşmasına bir insan daha doğar insan yaşadıkça güneşin rengi hep sapsarı girdiğimiz apartmanların kokusu ölümden uzak yumruklarımız hep yarını gösterir insan yaşadıkça mutluluğa dokunan her insan gibi çaresizliğini de unutmayı öğrenir mutluluk denizinden çıkınca hemen ölen bir balık gibi ama insan yaşadıkça yaşamanı sağlayan annen gibi kendi ölümünün annesi oluyorsun |
final dışında her şey akıcıydı... final anlamı bozmuş gibi geldi bana.
saygımla...