)(-)(-)(-İŞTE BUYUM BEN-)(-)(-)(
Arif-i Kamil’i aradım durdum
Yokmuş Arif başka benden içerü Aynaya baktımda kendimi gördüm Mevlâm lutfeyledi gel dedi berû Bu varlık zembille inmedi gökten Mâna’yı,maddeden ayırdık çoktan Ne gelirse gelsin bilmişim Hâktan Dil ki dua’dadır Ya Râbbim koru Bilmeli sıdk ile dilde mâna ne Gönül de,sima da,gülde Râna ne Sayısız servetten mal’dan bana ne O Mevlâ görmeli alında teri Hâkka aşık kulum şeyda benmişim Aşk-ı muhabbebete kıvam,dem mişim Gözlerde bir huzur ışık görmüşüm fark etmek kolaymı gözdeki zeri Deli de benmişim gardaş Veli de Bilgelik yolunda hem de Âli’de Yiine de benmişim boşsuz dolu’da Yürü ey sadık kul emr-üzre yürü Ağızdan çıkanı duymalı kulak Yaptığın çalışma olmalı yulak Şükür ki ermişim kalmadım falak Attığım adımdan dönmedim geri Görmeye göz gerek gönül gözüyle Yaradan isterse zaman hızıyla Lüzumsuz haşr-oldu hakkın özüyle Bu kul ki her zaman sözünün eri Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI ARİF: Çok anlayışlı ve sezgili KAMİL: Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel. YULAK: 1-Hamam kurnası.2-çay-3-kaynak, çay, pınar, su pınarı, kaynağı, gözü BERÜ: Beri SİMA:Yüz RANA: Güzel, göze hoş görünen. SIDK: 1. Doğruluk, gerçeklik. 2. İçten bağlılık ŞEYDA: Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın. ZEMBİL:l. Hasırdan örülmüş saplı torba-2- Öteberi taşımakta, koymakta kullanılan örme, yassı sepet, meyve sepeti. 3- Sırtta taşınan kıl torba. 4. Pazar çantası. 5- Küfe. 6- Büyük harman kalburu, gözer.7-Ağzı geniş, basık sepet. 8- Kaşık, çatal vb. konulan bir çeşit kap. FALAK:Ham,olmamış |