HÜZÜNLÜ BİR AKŞAM YEMEĞİDalyan’da mecburi bir akşam yemeği garibin başından dökülürmüş emeği, zahire bakarsan herkes insan ya etten kemikten yapılmış aygıtım ben şamdanlarda yanan benim çalan türküdeki ağıtım ben yazbozlarla bunaltılmış buruşturulup atılan kağıtım ben... ışıklar inadına gözümü alır dalga dalga her yana hüzün dağılır elalem elele,güle oynaya acılardan fışkıran zılgıtım ben ’sevgi yolu’ varmış az ileride ben kimim ki,bana ne sevgiden ...sevgiyi tanıdım da sanki kalan geride buhranlar arasında gel-gitim ben... |