Eyyam
Hesaba çektiğin geçmişin duvarlarından
Kaldır sırtını.. Haleti ruhiyyenden güleç yüzünü eksik etme sakın Sitare kalsın nar-ı aşk’a.. Görüyorsun Akıl sır ermiyor vaktin nasıl geçtiğine Uzun zaman oldu Kapını iğreti bir şimal rüzgârı zorluyor Öfkeni merhametinle örtmeye çalışma boşuna Hükmü verilmiş fermanlara ucundan tutuştur ateşi O seni sabahlara yarı canlı düşürmedi mi hep Eyyamı sol cebine gizleyen o iki yüzlü riyakâr Eteklerine taktığın zilletin sesi kısık ve derindi İçine doldurduğun baldıran Şiirlerine döktüğün zehir di O hayattan çalabileceklerinin hesabının çetelesinde Kafa yorup dururken Ellerindeki kirler sana bıraktığı mehir di Bırak ta Şimalin nemli rüzgarı kundaklasın korkularını Edebinden kırk maşraba ile tüm günahlarını yıkayarak Kuzeyin azgın oratoryosu kırbaçlasın sağırlığını Yörük obalarında Öyle bir temaşa ki Gözlerinde halay duran Raks-ı şahane de saklasın varlığını Ayak altında içre döner feleğin paslı çarkı Başının üstünde fırfır on sekizbin alem Süzdün şimalı imbiğinden Olmuyor değil mi.. Hayali bir başka iniyor gecelerine Gayri meşru bir zeybeğin Tınısı dolanır dillerine Faruk Civelek |
tınısı dolanır dillere
şiirdi sevgili şair
etkiledi
yüreğe sağlık
sevgiyle