Ensemde Çığlıkların Güzaflığı !..Dediler ki Ne olacak hal-i pürmelalli Bilmem ki dedim... I. Titrek bir sabahın kısık gözlerin de Yaşamak Yaşamamak !.. Paklar ne de olsa bedenimi salacak cürümümden Üstelemeyin ! Sadece ölünce uyandırın beni... ölünce II. Eserken ensem de çığlıkların güzaflığı Heyhat ! Uzaklara kaçma heveslisi bir ben var İçimde parya halinde... Boş verin ! Sadece giderken gülümseyin... “ ölümüm hüzündür ; hüznümse gülümseme (m) ...” III. Avucumu dizginlerken , şeytan ne yapabilir ki Meczup nümayişte karıştı nefesin nefesime Ruhum da ruhlaştı artık ! ...Üşüyorum Yavaştan ölüyorum... Toprak yağınca gökyüzüne Söz teslim oluyorum şeytana... “sağır duvarlara ağlayan yahudinin yüreğinde yaşamıyorum ki...” son kez..! Dediler ki... Bak ! o , barikat gibi duran önün de Sensin şu hayatta naçiz bedenin içinde hapsolan Heyhat ! ...Yaradanı tanı artık ! Bir parya bu dünya Sonu yok ... hiçbir şeyi de !.. “İçin de yırt ! Gecenin karanlık yüzünü / Öldürücü valsler de sakın ha arama... Hayatta bir çiçeğin varsa bataklıkta Susuzluklar çöllerden çalınmayacak bunu da anla...” Neden...neden...neden ...Yeter artık Yoruldum... Üstelemeyin ! Ölünce uyandırın beni... sadece ölünce ! emre onbey |