Bir Film / Kalp Cihazının Kırıldığı Sahne I.
Bir filmde ana karakterin tecavüze uğradığı sahnedir ayrılık;
Yellenirsin, Müdahale etmek istersin; Fakat tek bir kelime dahi edemezsin. Ayrılığı bir kez yaşayan bir başka yaşar artık hayatı; İhtiyar bir bunak gibi ölüme yakın; Yirmi birinci yüzyıl genci gibi intihara meyilli. Samanlıkta o malum iğneyi bulma olasılığı kadar düşüktür İnsanın, katlanarak çoğalan yalnızlığında, Hiçliğinin kalabalığında, Kendini bulabilme olasılığı. Sigara dumanının çemberinden bir sirk aslanı gibi atlayıp geçebilecek kadar cılızdır artık gövdesi. Ya da ayrılık bayisinde kuyruğa giren her boşluk; Birkaç beden büyük gelir üzerine. Öznesi tekil cümlelerin bitiminde başlayan Satırlar dolusu o zifiri boşluğa Dağılır, Yapayalnız, Öksüz, Hangi kalemden peydahlandığı bellisiz bir mürekkep gibi. Tek barınağıdır bu boşluk, Bu hiçlik ki Öldüren bir ressamdır; Fırçasını bir kez değdirince, Su rengindedir, alabildiğine saydam ve transparan Geride kalanın Göz ucuyla baktığı her gezegen ve yer küre. Seneler boyu aralarındaki kapanmaz mesafeyle Birbirine komşuluk eden ağaçlar gibi, Ölçümsüz bir mesafe koyar yaşamla arasına, terk edilen. Komşudur bir şekilde hayata fakat Misafiridir bundan böyle ölüler sığınma evinin. Ve zaman Bir fil leşidir; Ağır, hareketsiz, yerinden kımıldamayan. Zaman artık hiç geçmez Arkada kalanın sokağından! Beyhudedir; saatlerin yarık sırtına yerleştirilen güçlü piller, Beyhudedir; insanın yeni nesil umutları için teknolojik icatları, Sûruna üflenenin, Sevdiğidir son hatırladığı Ve ebedi bir yok oluştur sevdiğinden bir sonraki yaşama tarzı. Gidenlerin beklendiği bir durak vardır: Kara zemheri durağı; Bekleyenin saçında yuva yapar karlar, Eriyip çiy olur vücut; Fakat o hala bekler, Gidenin artık geri dönmeyeceğinden emin olana kadar. Atılan her bir adım, Unutmaya dair her öğüt Çaresizliğin şiddetlenen basıncı Bir zelzeledir, organlarına suikast yapan. Tuğlalar dökülür, O ise enkazın altında kalan canlı bir süstür. Fakat kanatlarını açıp gidenler asla bilmezler; Peşlerine bıraktıkları tüylerden daha azdır Bir tüyde küle dönüşüp Tekrar dirilebilenler. Ve bir filmde ana karakterin ölüm sahnesidir ayrılık; Sen de onunla ölmek istersin Fakat buna gerek yoktur; Çünkü sen ondan daha çok ölüsündür artık. |
Sığınma evinin misafirleri, göğe bakın!
Orada bir yıldız; yapayalnız, öksüz
Ağır, hareketsiz, yerinden kımıldamayan; bir film sahnesi
II.