Sararmış…
Derler ki, çoktandır, sevda bağında,
Bülbüller sükûtta, güller sararmış… Çünkü hüküm süren, benlik çağında, Kalpleri aşk değil, kibir sararmış… Bakınca bir kez, yârin gözüne, Mâni olunur mu, yürek közüne. Bin hazla düşünce, aşkın izine, Kavuşma ümidi, başka sararmış… Yol aldıkça sevda, lâkin zamanda, Kaybolurmuş izler, kara dumanda. Solar da umutlar, vuslat umanda, Bir rüyanın seyri, sarpa sararmış… Aşkın bahar faslı, gelip geçince, Güzün sarı yüzü, hüzün saçınca, Sevgili gitmekten, bahis açınca, Hicran yarasını, zaman sararmış… Muhabbet yurdunda, güneş batınca, Felek aşk meyine, zehir katınca, Gecenin koynunda, yalnız yatınca, Kollar yar yerine, derdi sararmış… Kâbus belirince, vuslat düşünde, Bin acı çağlarmış, hicran yaşında, Yalnızlık dağının, bitmez kışında, Kararan yüzleri, gece sararmış… Aşkın tarifinden, vuslat vaki mi? Deyip yâri saymış, sevgiyi kimi. Lâkin haksiz yere, gönül hâkimi, Bütün suçu toplar, yâre sararmış… Veli BOSTANCI |
yüreğinize sağlık,
saygılar...