ölüm mü bu belli değil
utkunun yitik aşklarıydı onlar
dolanmıştılar bir fidan gibi ufkuma nura bulanmış bir el gibi uzandılar gecenin gölgesindeki dingin uykuma yeşil ve kırmızıydı karanfiller ve sarmaşıklar birden giyip siyahı ve kurağı rakkase bir yılan oldular kaskatı vücut yorgan iğneli belli mi? belirsiz mi zehiri iç çekip karıştı belirsizliğe yutup siyah dilini ölü mü? yoksa sinsi bir diri mi vahşi bir yılan kafatasını kondurdu onlara dostlukla beslediğimiz gönüller bir elveda demeden belirsiz daldı ayrılığa siyaha çaldı kıpkırmızı karanfiller unutma, er geç aşar kapı belirsizliği ölüm açtırır tekrar karanfilleri ölüm mü belli değil pusuya yatan siyah bir yılan gibi |