Sevgi Nazın Gıdâsı
Elbet yanmak gerekli, pişmeden yol alınmaz
Koru nâra çevirir, körük közün gıdâsı. Hem maddî, hem mânevî dengeyi gözetmeli İbâdet ruhumuzun, yeşil gözün gıdâsı. Kendini yâr sananlar, aslında birer ağyâr Yâr olmak kolay değil, herkes olamaz ki yâr Katıksız inanmışsa, o kişi çok bahtiyâr Onsuz hiç bir şey olmaz, îman özün gıdâsı. Aşk öyle bir nesne ki, ne şah tanır ne kral Daha ilk gördüğü an, gönlü çalmış bir maral İncele, tetkik eyle, her şeyde vardır kural Mevsimler döner durur, bahar yazın gıdâsı. Dünya hayatı ne ki, ya çelik ya çomaktır Doğdun başladı sarma, sonu gelen yumaktır O’nun geliş gayesi, onu tamamlamaktır İnsanı nurlandıran, ahlâk yüzün gıdâsı. Sevdâsını gönlünde, sır gibi saklaması Gülistanda bülbülün, o güzel şaklaması Bilgisizce konuşmak, karga vakvaklaması Onsuz hatiplik olmaz, ilim sözün gıdâsı. Orada yüzü olsun, ukbâya ne saldı ki Rahman’ın kapısını, o ne zaman çaldı ki Muhabbetullah yoksa, geriye ne kaldı ki Her şeyin mayası o, sevgi nazın gıdâsı… 01/08/’10 Hanifi KARA |
Rahman’ın kapısını, o ne zaman çaldı ki
Muhabbetullah yoksa, geriye ne kaldı ki
Her şeyin mayası o, sevgi nazın gıdâsı…
Üstadım .Bu ne güzel menkube mahiyetli bir şiir kotlarım sizi efendim .
Selamlar Saygılar.