BİR ÇAREM SEN
Hani maviydi gökyüzüm benim,
ben baktığımda perde aralığından gizlice kıpkırmızı kesilen sabahları , gökyüzüm nerde şimdi ? Ölenlerin ardından, son bir sohbet için koşturduğumda karalara boyayıp kendini sinesine astığı kandillerle bana teselli veren gökyüzüm, nerde şimdi ? Suyum, toprağım, ateşim nerde ? umut çıkınlarına sarıp, alıpta gittin mi hepsini ? sensizliğe ne isim tyakabiliyorum, ne renk verebiliyorum nereye dönsem şimdi yüzümü, neyi okusam, neye desem sözümü; sen çıkıyorsun her köşebaşımdan ellerime sürtünüyor ellerin, yanıyorum, atıp ellerimi cehennemlere. kokun döndürüyor başımı ayaklarım alıp gidiyorlar kendilerini bir zamanlar şen kahkahalar atığım yerlere aklına geliyorsun dudaklarımın, dudaklarım buzdan lacivertlerle kapatıyor kendini zamana açamıyorum bir çarem sendin yaşamaya. unuttum kuşlarla konuşmasını sanıyorum ardımdan konuşuyorlar uzaktan beni görünce bakınca gözlerine susuyorlar, alınıyorum. güneşle beraber daha bir derinlere batıyor içimde umudum. |