Şairin Son RüyasıKatran rengi bir akşam mum titreyip sönünce, Dudaklarında soldu şairin son rüyası. Hüzzam esen rüzgârla hatıralar dönünce, Hecelerinde kaldı şairin son rüyası. Bacaya konan baykuş gülerek ünlenince, Aşk boranından önce yorgun ruh dinlenince, Dizeler arasında şiirler demlenince, Buhranlar ile doldu şairin son rüyası. Kızıl kan bulaşınca dalına menekşenin, Ozanlar sokağında öksüzdür makosenin, Mısraların içinde kaybolurken eksenin, Melankoliye daldı şairin son rüyası. Sevda sorularının yanlıştır hep şıkları, Zaman cenderesinde yaktılar âşıkları, Birer birer sönerken evlerin ışıkları, Hidayetini buldu şairin son rüyası. Kırık gözlük, üstünde duruyor bak masanın, Boyaları silinmiş elindeki asanın, İçine hapsolduğu çıkılmayan tasanın, Izdırabını aldı şairin son rüyası. “Bilinmez girdaplarda bağlandı basiretim, Kırmadıkça kalemi kaybolmaz cesaretim, Vefasız dünyanızda bitiyor esaretim,” Sözleriyle sır oldu şairin son rüyası. Coşkun Mutlu |