O trene bırakma..
İlerde, şurada bi istasyon var,
bende yeni fark ediyorum bu kadar zamandır.. gözlerim sen gittikten sonra, bir farklı görür oldu zaten etrafı.. belki yoktur dediğim yer, emin değilim esasen.. yinede görüyorum işte ben.. Şu ara yürüyorum oraya, aslında; yürümüyorum.. koşturuyorum, sürükleniyorum, anlayamadım tam olarak, ama galiba; düşüyorum.. Ulaşmak gelmiyor içimden gideceğim yere.. birisi söylemişti bana, orda sadece tek kişilik bir tren var diye, sadece bir yolcu alıyormuş içine, ücretide belliymiş, raylara ruhunu yatırıyormuşsun, uçsuz bucaksız.. hadsiz kere, paramparça oluyormuş hissetiklerin.. ruhunu kaybettikçe, yavaş yavaş, ölüm buluyormuş hücrelerini... Duyduklarım öyleydi, belki yanlış duydum, bilmiyorum.. senden sonra; hiç birşey bilmiyorum.. Koşar adım gittiğim, çaresizce tükendiğim, bu yolu.. sonuna ulaştırma be; gönlümün baharı.. Tut elimden, bağır çağır! kız bana.. gerekirse öldür.. ama o trene bırakma... Hüseyin Özkaymak 16.07.2010-23.54 |
usta bu cümleyi, dizilişini sevmedik,
kesik, musıkî'si kaybolmuş
ama şiir keyifli
eline sağlık