İstanbul...
Ayasofyada bir şiir dokunuşu istanbul
Cabbar çocuklar uhlevi sokaklarda tavşan yarıştırırken Sen yabancı,beni eminönünde bir balık lokantasında bul Bizim sokak ten ağarıyor ay ağarınca Bir başımayım bu akşam merdiven cumhuriyetinin yirmiüçüncü basamağında Üsküdarda kaldırım teyyarelerin Napolyonculuk çağında Yine deli bakıyor sarayburnu Yine bir şair isyanda Zaten Hiç eksik olmaz harbine militan sıkıştıran aşık bedenlerin Bir boza için vefada başkaldrımış eşkalim Kimliğim zabıtlarda meçhul İnsanlığım aranmakta İstanbul Eyüpte bir sultan Bana seni anlatmakta Ve bakırköyde bir sabah Ellerini tuttuğum bir kadın,bir sahil banliyosunda Beni terke dalmakta Ben arkada kalacak adam değilim Seni ya rami de terkederim Ya zeytinburnunda intihar ederim Yağmur sicim kurşunlarını yağdırıyor üstüme Savaşların uyruğunu göğsündeki yarada taşıyan bedenim Kasımpaşada bir hatıra sokağında Kulaksızda bir ciğercide doyuruyorum yazgımı Teneke mahallelerin nasır yüklü türküler haykırıyor boğaza Kız kulesinden üsküdarı kafiyeleyen iki sevgili Yarenlik ediyor balıkçı naralarına Eski delikanlıların Ayakkabasının topuğunda inletmiyor kaldırımlarını O yüzden daha sessiz yedikule Özlem içinde samatya Dururum bu akşam Bir meyhane sokağında Bir külhanbeyi anılır mavi gözlerini alkolünde yıkayan yeni rakında Ben Mezeyi sevmem Meze lazımsa çakır kafama alet olmuş masama Beylerbeyinde sabahlarım tek başıma Birazdan Seher adımlanır hudutlarımızda Sabah ezanı binlerce sarhoşu ayıkır deniz kıyısındaki evsiz barakalarında İstanbul Seni sevdim Seni sevdim ben ama Seni seven ya sağmacılarda alır haddini Ya zincirlikuyuda Olsun be büyük şehir Çamlıcada gördüm endamını Beyoğlunda saklama gamzelerini boşuna Bir akraba kavgası değil Bir sevgi sonbaharı bu Yıldız parkında düştüğünde son yaprak Beni tuzladan uğurla ağlayarak Sana dönüşüm ya yeşilköyde bir sabah aniden olacak Yada ruhum ancak Sullatnahmette bir ahiret çorbacısında huzur bulacak Güzel şehir Ruhun ortaköyde bir vuslatta Benim gidişimle rükuya varacak ancak ............ |