VERESİYELİ ŞİİR
Ağustosun dördünde
seni istemeye geldiğimde baban "bundan koca olmaz olsa da cebi para tutmaz" demişti.. haksız da değil hani Yazı var kışı var ortasında puştu var deyip alırken dar-ı dünyama seni Hoca Nasrettin örneği herkes tezinde haklı çıkmış bir ben sentezinde değil.. Düşünsene bir yağa bulaşan tere düşen ekmeğe karışan ne kaldıysa tüketip boşaltmışız herşeyin içini bir bir gün olmuş akşamdan kalma uykumu alıp pazara çıkmışım iki kilo domatesle biberi eski aşkımla yenisini ilk sandığım gibi karıştırmışım.. dilimin ucu yanmış tutulmayan sözlerden ben biberden sanmışım Hayatımın amortisi küskün içli kırılgan bir çocuk gibi iyi ki sana düşmüşüm.. Başka hayatları incitmeden zedelemeden dönüp baktığımızda geriye yirmi küsur yılını ne çabuk ciltlemişiz o DEVİN Şimdi yerinde midir? Yoksa bi koşu gidip baksak mı? kiracı gibi yaşayıp mercan kedileri yün yumaklarına dolayıp şimşir kaşıkları nohut oda bakla sofalarda öpüştürdüğümüz Demirlibahçe’deki yaşamı bölüştürdüğümüz sıvası dökülmüş EVİN.. SEVİN! Gündelik hayat dediğimiz ŞEYİN başına artık DEVLET oturmuş.. sağlıksız dipsiz derin kuyusuna ha bire şans toplarını atıyor!. Ganyanlar devirli lotolar ya da Azzz sonralarla süre giden Ekmek arası göz karası yürek yarası bir ŞEYİN başına düşüyor en büyük ikramiye... Haydi koş VATANDAŞ! bana çıkmaz deme YETİŞ Sen de gel sen de al üçün birini MEMİŞ!.. Yüreğimin haczedilmiş dolabı Kınası bozulmamış son taksidi bekleyen kuyruğum göbek bağı çözülmemiş al benili uyruğum borç sarmalım ayakları otuz dokuz numaralım sarı saçlarına röfle attırmış SIRMALIM!. (bunca iltifattan sonra) baban bir yerde yanılmış dememe izin ver.. Kuşkusuz benden iyi bilirsin çocukların beslenme çantasından yollara düşerken yıllar az mı suladık senle balkona tırmanan güheri çıkmış şu arsız umudu.. ve "kendin" olmanın ne mene zor bir gurur olduğunu insan " kendim" kalınca anlarmış.. Çok şükür (Yukardaki ayrı bir konu) Çabuk söktü oğlan okumayı akranları atari oynuyor ağabeyleri köşe kapmaca bizimkinin aklı bulmaca sihirli kelimeye takılı kalmış yanıtı zor şeylerde kerata sanki bisikletle geziyor.. Kerkük/Musul/Yavru vatan demek ne? 12 millik savaş kiminle? hani nerde parmakla gösterdiğiniz dış hain içimize giren düşman kim? haşhaş gübre birde İ ME FE.. Ne?!. Bıraksam veledi nerdeyse kar olup uzanacak Palandöken dağlarından İSRAİLe doğru... Aman oğlum CISSS! Sonra mimlenirsin SUSSS!.. Hay allah ettiğine bak alışamadık şu makinaya yine sehvetmeden karıştırdık bu sayfayı... Dalındaki yemişim Elbette öğreneceksin! Hasat düşük çıkınca tütünü mavi küf vurunca Kamil dayı gübre borcu için kendini pulluğa koşunca Uzaktaki SAM AMCA’yı zulandaki tabancayı birde yol üstündeki karıncayı görmezsen eğer zaten gözlerim açık gider!.. İşte o zaman basarsın tetiğe SÜMÜKLÜ BÖCEĞİN BİLE kendince hesabı var Şimdi bunları düşünme ver kendini dersine zira bu şiir de sana değil ananla dedene yazılmıştır VERESİYE!.. 4 Ağustos 2002- ANKARA |