Yıldızlar Kayarken SönerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Zühre’nin aşkından yandı tellerim”
“Şimal’ın şavkından kaydı ellerim” soluk benizli güller emziriyor gece kuşları, kayıp giden gemileri var hayatın, avuçlarda dökülen aya kırıntıları, beden sarsak nöbetlere gebe, gece vardiyasında, iki kırık Türkü, dudağa kilitli. sönük çıraları ruhsuz, yıldız kayarken ellerinden, yüreği söküyor ışıltısı yırtarak, bir gün neonlara yazılan sanat, ikinci de yerlere düşüyor, kırk kanaat geçinirken, bir yıldız kayıyor, bu gemiden. cilalı saatlerinde sonu var, yelkovanla raks nereye kadar, söküldü mü bir resim duvardan, boşluğunu da alıp götürüyor, geriye buruk hatırlalar kırık kanepe ve bir tutam saç, yıldızlar kayarken söner. önce çivilenir bakışları, ne çok hüzün yerleşmiştir, ve ne çok buruk hatıra, insan kanatsız Melek, yaşarken çıkarıyor, giderken sırtında, kefen niyetine. Yıldızlar! renk çalarlar Gökkuşağından, sarı sıcak sabahlara, üşümesin diye şemsiye, pırpır böceklerine, al fistan giyer karanfil üşengeç tenine, umutlardan. 30.06.2010 bir yıldız kaydı gökyüzünden bir dilek tut,içinde karmaşık sözler olmayan, sadece gece sefaları eşliğinde yıldızdan senfoniler dinleten peri kızları olsun. |