ŞEHRİ/YARIM
Tüm pencerelerini kapadım ömrümün
Eğer, yoksa bir daha o mahur gülüşün Perdeleri çekiyor ruhum gecenin kahkaha siyahına Şehriyar’ım unutma sakın beni, bu zifiri karanlıkta Son kurşun da şarjöre sürülü beni vuran isminde Gönlünden kopan öpüşüne saklanırım bir gün izi Dudaklarının gelincikleri kalmış ıssız tenimde Unutma, közlerinin gözüne ateşler sürmelediğin günahsızı Aşk savaşında aldığın ganimettir son nefesim Gözlerine mühürlediğim zamanın en alçak saniyesinde Anladım ki unutulmuşum kör kuyuda Yusuf misali Sonsuzluk dediğin bir yıldızın çöküntü depremi Ölmek bir şey değil de, naaşımda börtü böcek ürkütüyor Hani kıyamadığın güya okşamaya, ipeklerimde Şimdi çürümüş cüruf bir leke taşıyorum sayende Utanmışlığım yok haşa aldanma yüksündüğüme Beyaz bir gül getir gelirken sadece Saflığın sembolüdür beyaz,yıka kaderimi kırk tas su ile Tut ellerimden kaldır beni düştüğüm azılı dertten Yürüdüğüm çala adım sokaklarda koşalım yeniden Masalsı aşk yaşadığımız dört günlük şehrin gözlerine Gözlerimizden samanyolu dökelim bir yatsı vakti Çıldırmış şimşekleri kat dudaklarımın zehrine Buluşacağımız o vuslat gün için kur gönlündeki saati Ve sen Şehriyar’ım unutma beni tanıdığın günü Yaşamak bilirsin sadece bir andır, var saydığın dünü Sussun kainatın kuş cıvıltılı en sevdiğim sesi bile Sen söyle o şarkıyı yine,fikrimin ince gülü Bilmem hatırlarmısın veda ettiğimiz hançer dakikaları Unutmakmıydı ki her gidişin ardında uyuyan uzakları Ama bil ki asmin çiçeğin soluyor sensizlikte Ve inan bana seni halâ,halâ eskisinden çok sevmekte Haydi çöz şimdi bizi bağlayan kaderin saç bağını Dökülsün ağarmış saçları omuzlarının köprülerine Durma bak gözlerime derin derin, Ve sözlerime bin düğüm vurduğunu sakın unutma Öğrendim artık içimde kopan çığlıklarıma gül rengi vermeyi Ve öğrendim seni binlerce kalabalık ortasında Tek başıma ve bir o kadar daha içten içe sevmeyi Bu gece İstanbula yağıyor kar,yüreğim yine şehrinde kaçak Senin denizin ak,rüzgarın meltem,bakışın salkım saçak Anladım,gülüşün ondan mavi ve sıcak Saçlarımda kar taneleri,dudaklarımda ismin Yine sokaklarda yürürken üşüyor yüreğim Yanımda oysa ki avuçlarımda unuttuğun ellerin Kimseler yok,bahçemdeki çam ağacı kadar yalnızım kar altında Sesim yine susturduğun günkü gibi içimde bir kıyamet Mahşerimde bakışların bir sırat ve arafta düşlerim vehamet Unutma sakın,son bakışlarımı retinalarına bıraktığımı Hani hüzün kokulu çiçekler gibi herkesten seni sakladığımı Sakın bana kızma Şehriyar’ım bu gece sustuğumu bağırmalıyım Sokaklar dolusu,karlar kadar çok,bembeyaz Ve de asude bir yalnızlığın tam ortasındayım Şehri/yarım ben Ben... Seviyorum seni Seni çok seviyorum Yasemin Göksel 20/01/2010 İstanbul |