HATİCENİN KAVGASI
Oldu mu be Hatice
Değdi mi kırk yıllık komşun zöhre ile Kavga etmeye Ha bir kilo domates eksik Ha iki kilo hıyar fazla Siz dalmışken dağılan pazara Kese kağıtlarını yakmakta Ortanca oğlun Mustafa Cin gibi çocuk Gözleri boncuk boncuk Kimi iyi kazandım diye caka satıyor Kimi işler kesat diye gaza basıyor Pazarcı arabası bunlar Fakirin halinden fakirler anlar Bak Mustafa’n yerde Ne kadar mutluydu oysa Yaktığı ateşiyle Vurup kaçmış kahrolası Yere batsaydı Kazandığı ya da kazanamadığı parası Kavgalın Zöhre yine yanında O gördü olayı Sen ona bağırdığında Pazar yeri karanlıktı Olay ise bir anlıktı Üstelik Zöhre’nin okuması da kıttı Ah bu apartmanlarda da adam yaşarmış Balkondan gören adamın içi sızlamış Ambulans çağırmış Belki ekmek için değil di kavganız Ekmeğe katık kavgası Ekmek dediğin kuru kuruya da yutulmaz ki O kadar emek verdin domatese hıyara Kaldırıp atılmaz ki Poşetlerle atladın ambulansa Acı çekiyordu ciğerin küçük Mustafa Zöhre’ yi düşündün Kavga etmeyecektin bir daha Oğlun kurtulacak be Hatice Doktoru taburcu olur dedi sabaha Haftaya yine Pazar kurulacak Hatice Sonra dağılacak Sen yine geleceksin Zöhre ile Çöpçülerden önce Dalacaksınız yine dökülen sebzelere Sen kendini bildin bileli seferdesin Senden daha tecrübeli Zöhre O da neylesin Getirme derim Mustafa’yı Bir daha ki sefere Bak öldün öldün dirildin Pazar karanlığında kaç kere Oldu mu be Hatice Değdi mi kırk yıllık komşun Zöhre ile Kavga etmeye... TOPRAK VE BARIŞ- CEMAL EROĞLU (www.cemaleroglu.com) |