DÖRT MEVSİM
hangi aşk dört mevsim ?
... yaz’ın başka bi çocuktuk seninle kumdan kalelerimiz vardı sahilde bir boyda oyuncak dolusu kovalar yağmur yağınca yıkılacak diye korkardık kumlardan biz yinede korkmadan yapardık yıkılsada.. deniz kumları alsada.. sonbaharda, yollara düşen yaprak olurduk bazen sen bir yana ,ben öbür yana kızıl ,ala bir renge bürünür savrulurduk dağılıp giderdik bi zaman sonra.. arabaların altında da kalsak çoğu zaman yinede kavuşurduk son zaman ! kış gelince de,soğuktan üşür kapalı bir yer bulurduk yollarda gezinirken kar yağınca çocuklar gibi eğlenirdik kapalı olmayan her yerde kardan adam düşünürdük buz gibi soğuk tesir etmezdi sevincimiz ağır basardı çocuksu yanımızda ilkbahar da ise; açan çiçekler gönlümüzü alırdı laleleri görünce gözlerinin gülümsemesi gibi.. sonra papatyalardan toplardın kucak dolusu ellerin yemyeşil olurdu sevinsin ağır basardı yine çocuksu yanında bir mevsim daha güzel geçerdi seninle dört mevsim gibi..! ama şimdilerde... her mevsim başka bir acı veriyor bana sesim kısık ve titrek,dolu gözlerimse her yanım darmadağın,bitkinim yar.. yaz’ım,kış’ım.. İlk’im,son’um,bahar’ım... şimdi aşkı içime hapsettin nerdesin yar, nerdesin ?... Tıme:00.30 - 08.06.2010 Gecesi |