Erdemli siyasetin odur erdem gerisi
Nefsine zebun olur enaniyet çerisi
Cevherden âlâyım der kerestenin irisi
Hak isteme sakın ha ezer makam efendi

tebrikler üstad.

Makam efendi

Her devirde yetişir yabani kelek gibi
Sinsi sinsi etrafı süzer makam efendi
Duruşuna aldanıp sanmayın melek gibi
Peş peşe yalanları dizer makam efendi

Seçilene kadardır masum ve mazlum hali
Koltuğa otursun bak değişir arzuhali
Kulaklarını tıkar söylense de ahali
Beyt-ül mal’den şifreyi çözer makam efendi

Erdemli siyasetin odur erdem gerisi
Nefsine zebun olur enaniyet çerisi
Cevherden âlâyım der kerestenin irisi
Hak isteme sakın ha ezer makam efendi

Masum gözler değişir içten fel fecir okur
Rüyasında sadece rüşvetten halı dokur
Ne haysiyet bulunur ne izzet ne de vakur
Deli Dumrul misali kızar makam efendi

Zengine kul köledir fukaraya çatık kaş
Tükürsen rahmet sanır ikramdır atılan taş
Her yerden rant çıkarır az gelir ona maaş
İhaleyi şeytanca süzer makam efendi

Kibri tavan yapınca çapı ona dar gelir
Hizmet teferruattır uygulama ar gelir
Ense göbek yerinde elma, armut, nar gelir
Havyar sofralarında yüzer makam efendi

Biraz civcive benzer inkar eder aslını
Kurulmuş saat gibi okur yalan faslını
Eğer elinden gelse imha eder neslini
Kendisinde keramet sezer makam efendi

Ağzı gözü karışır mugayır olur akla
Menfaati uğruna takla üstüne takla
Ve her şey benimdir der kim istiyor ne hakla
Kim biat etmez ise çizer makam efendi

Rüzgâr gülü gibidir yele doğru yönlenir
Aslını hatırlatma inan olsun kinlenir
Allah var dediğinde nevri döner cinlenir
Yumurtanın üstünde gezer makam efendi

Al makam efendiyi uygula her kesime
Göreceksin ne yüzler girecektir resime
Kulak veren olur mu acep benim sesime
Yalan mı seçenleri üzer makam efendi

Bazı arsızları var surat benzer kubura
Yağ gibi üste çıkar bakmayın der kusura
Görmemiş bey olursa izan uğrar dumura
Aslı küpünden gelir azar makam efendi

Günahlarını çekmez bağlasan beş yüz katır
Deri dersen pek kalın körlenir enli satır
Gün gelir şerh etmeye niyetlenir her satır
Ve Makberî kuyunu kazar makam efendi

_________Makberî…….11/06/2010……22:30…..İst

Ahmet Akkoyun (Makberî -Ahmet Akkoyun)


muhtesem bir eser olmus yureginize saglik
tebrik ediyor alkisliyorum
hocam en derin saygilarimla saglicakla kaliniz

OKUDUĞUM EN GÜZEL ŞİİR,
ELLERİN VE DİLİN DERT GÖRMESİN.
DOKUDURMUŞSUN DOKUNACAĞIN KADAR
TEBRİKLER

Bazı arsızları var surat benzer kubura
Yağ gibi üste çıkar bakmayın der kusura
Görmemiş bey olursa izan uğrar dumura
Aslı küpünden gelir azar makam efendi

Günahlarını çekmez bağlasan beş yüz katır
Deri dersen pek kalın körlenir enli satır
Gün gelir şerh etmeye niyetlenir her satır
Ve Makberî kuyunu kazar makam efendi

eee usta kalemden de bu beklenir harikaydı
kutlarım yazan kalemi
saygılarımla ve dualarla

Bazı arsızları var surat benzer kubura
Yağ gibi üste çıkar bakmayın der kusura
Görmemiş bey olursa izan uğrar dumura
Aslı küpünden gelir azar makam efendi

Günahlarını çekmez bağlasan beş yüz katır
Deri dersen pek kalın körlenir enli satır
Gün gelir şerh etmeye niyetlenir her satır
Ve Makberî kuyunu kazar makam efendi

Makamı aldı oturup orda kaldı korkar fakat korku saldı yetim gurabanın malını hem aldı hemde verdi.
Güzeldi dizeleriniz kutluyorum yazan yüreği sevgi ve saygılarımla

Her zaman ki gibi güzeldi

Hem nalına hem mıhına

Kutladım gardaşımı

Selam,saygı,dua ve muhabbetle

Güzel şiir tebrikler...

Tebrikler üstadım o koltuğun derisindemidir keramet oturanı allak bullak ediyor selamlar sevgi ve mıhabbetle...

''MAKAM'' yerine başka bir ad mı koysak...Nedense insanlık hep orada gidiyor da...
Kaleminize sağlık.
Sevgi ve saygılarımla.

Baştan sona gerçekleri anlatan, ustaca yazılmış bir hece şiiri...
Kutlarım Ahmet Bey.
Ben de "Makam Efendi"nin "Koltuk"unu şöyle anlatmıştım:

Koltuk

Öyle bir nesne ki onun yoluna,
Kardeş kardeşine düşman kesilir.
İnsan dayanınca onun koluna,
Onsuz senelere pişman kesilir...

Bir kere oturan artık kalkamaz.
Tutkal ile yapışmış gibi sanki...
Burnu düşse yere eğilip alamaz,
Biri kapar diye korkar, inan ki...

Onun için ne taklalar atılır,
Yalan, riya, hepsi mübah sayılır...
Gerekirse onur, gurur satılır,
Yeminler bozulur, sözden cayılır...

Başı ayak yapar, ayağı da baş,
Gel de hadi bu denklemi çözebil...
Çoğalır onunla eş, dost, arkadaş,
Ona sahip isen herşey bol, sebil,,,

O dört bacaklı bir cansız canavar,
Karşısında yerlere kadar eğil...
Oturmak için bekle, sıra var,
Adı 'koltuk', soyadı belli değil...

(SİTEM - Alanya 2006)

İhsan Gürbüz

Mükemmel bir hiciv olmuş Makberî hocam...
Çoğunluğunu güzel paylamışın yine...
Resimle tam bir uyum içinde... maalesef nefsî hareket eden, bulunduğu yerin hakkını veremeyen o kadar insanCIK var ki !

Peygamber efendimiz aleyhisselatu vesselamın hadisi geldi aklıma:

"Emanet zayi edilirse kıyamet yaklaşır. İşleri, ehli olmayana vermek, emaneti zayi etmektir..."

Rabbim hakkımızda hayr olanı nasip eylesin inşaAllah..
Selam ve de muhabbetle.

makam efendiye vay olsun..harikasın üsdat.kalemin daim olsun