(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BERCESTE SEÇİLİR YA ŞAİRLERDEN SEÇME DİZELER-BEYİTLER.. BAŞTAN SONA BERCESTE BU ŞİİR .. ANCAK; her hüzün kendi yalnızlığından asılır kayan bir yıldızın kuyruğuna.. MISRALAR A AD BULMAK KOLAY DEĞİL.. YİNE TEKRARLAYACAĞIM "ARAF"TA KAL ŞAİR BURDAN ÖYLE GÖRÜNMÜYOR...MUHABBETLE DEVAM
Aslında Eylül Hanımın şiir gibi yorumuna da değerlendirme yazmak lazım ama dilim tutuldu,yazamıyorum...Her geçen gün daha çok seviyorum siteyi..Ne çok sevdalı yürek varmış aynı aşkla çarpan?Senin şirlerin vesile oluyor güzelleri-güzellikleri buluşturuyor ve sana muhabbetim artıyor her geçen gün kardeşim benim...Binlerce teşekkür...
sevda belki birazda kuyruğuna bağlı olduğu kadar; bağlıdır kişinin uyruğuna.. sevda işte akıl ermiyor orospuluğuna.. .................Buna da Aşık Sefai'nin Ayşem şiiriyle cevap vermek istiyorum ki, haklısınız bağlıdır uyruğumuza!!!
Ayşem
Ayşem; Kimi Anna'ya, Bella'ya, kimi Maria'ya, kimi de kızıl saçlı Nataşa'ya yazdı. Oysa ben bir Türk yiğidiyim. Türk'e sevdalı olduğum için Ayşem, sana yazıyorum.
Ben seni, Kongo'da ölen sevgilisini İstanbul'da arayan Teksas'lı bir dişi gibi değil, aşk eşittir burjuva güzellerini diskoteklerde arayan züppeler gibi değil, hele; kafalarındaki kirli duyguları Nataşa adlı Rus kızında sembolleştirip, kızıl ruble arayanlar gibi aramıyorum Ayşem.
Ben seni, belki bir ana ceylanın vurulmuş yavrusuna su aradığı gibi, belki bir Anadolu delikanlısının kaçırmak için güzel Zeynebini; gecenin alaca karanlığında aradığı gibi seni arıyorum Ayşem.
Ama, muhakkak bütün iyilikleri, bütün güzellikleri, bütün özlemlerimi sende bulacağımı bilerek, engin denizin kudurmuş dalgaları gibi önümdeki engelleri teker teker aşarak, Yüce Allah'ın, Yüce Allah'ın izniyle seni arıyorum Ayşem.
Seni kaybettiğim dünyalarda bulmak istiyorum. O dünya; Hz. Fatih'in kılıcının altın kakması, Estergon dönüşünün gönülleri yakması, veyahut Tuna'nın bir ıtri bestesinde musuki gibi çağlayıp akması olabilir.
Geçtiğim yıllardaki parlak aynalar geleceğimi aydınlatır benim. Bir elim geleceğin milliyetçi Türkiye'sindeyse, Yavuz'un beyaz atının yelesindedir bir elim.
Seni kaybettiğim ve şimdi aramaya çıktığım dünyalarda Ayşem; ne meyhane tezgâhları ardında mum gibi yanıp sönen kızlarımın gözlerinin karası, ne yoksulluktan ve fakirlikten ölen yiğitlerimin verdiği yürek yarası, ne de başı kabak, yalın ayak dolaşan insanımın ciğerlerini Hilton gecelerinde içkilerine meze yapıp yiyen kahpelerin ağız kavgası var.
Seni kaybettiğim ve şimdi aramaya çıktığım dünyalarda; bir Kur-an, bir Kılıç ve bir Bozkurt üçünün ördüğü koca bir dünya, koskoca bir tarih var Ayşem.
Tut ki; seni karanlığın ta ötesinde bir yere hapsetsinler. Ömründe güneşi hiç görmeyeceksin. Ama ben, o güneşi yanıma aldım, seni kurtarmaya geliyorum Ayşem.
Ne Sezar, ne Hitler, ne pos bıyıklı Stalin, ne de ,ne de fare suratlı Mao; çözemez, çözemez, çözemez senin derdini Ayşem. Senin derdini, batılılık delisi sömürge aydınları, Robert Koleji mezunu özgürlük budalaları ve kafalarını çirkin kapitalistlere satmış devekuşları da çözemez.
Senin derdini Ayşem; senin gibi konuşan, senin gibi düşünen, senin gibi yaşayan, velhasıl kelam bizler; Ülkücüler çözeriz senin derdini.
Anamın anlattığına göre; koca Türk dünyasının küçük bir köyünde doğmuşum. Senin için doktor ya da ilaç, ekmek ya da su neyse, benim için milli devlet, Kızıl Elma ülküsü odur.
Sen, sen benim için; Kırım'lı bir Keh, Azerbaycan'lı Aybala, Yerköy'lü Fadime, hepiniz, hepiniz bizim için birsiniz. Çünkü bizim kanunumuzda; akvaryumlu meyhanelerde sevgilinin kömür karası gözlerine şiir yazmak yok!...
Biz çok dağ erittik. Ülkü denen nazlı gelinin duvağında, sülün gibi kızların gözbebeğine Ayşem.
Bizim kanunumuzda; geri bıraktırılmış insanımızı, esir milyonlarca soydaşımızı tutsaklıktan kurtarmak için, bu geri kalmışlığa son vermek için; birlikte, birlikte mücadele etmek var.
Bu, bu ne benim sana ağlayarak, ne de dizlerine kapanarak bir yalvarışımdır.
Bu, parmakları çelikten, yürekleri Estergon demirinden; yüzbinlerce, milyonlarca Müslüman Türk Ülkücüsünün sana, sana durdurulmaz emridir.
Şiirinle alakasız olacak ama gönüldaşım, Mamak Gazilerinden Rıfat KAYA'nın oğlu Kürşad'ın kirvesi olan Deli Çeçen'in gönlünden koptu bu şiiri size armağan etmek. Kabul buyurursanız sevinirim. AEO.
Bir Sevdadır Çeçenistan
Bir sevdadır Çeçenistan, deli bir fırtına... Gözlerimde kor ateşler tutuşur, bakarken öz yurduma... Deli boranlar karışır uykularımın en umarsızına... Yalnız kurtlara eşlik eder analar, Kafkas dağlarında.
Gece kurt kuzularken çıktık ortaya, selam sana... Bayrağını dalgalandıracak çok Şamiller var burada, Kadınıyla, çocuğuyla, ihtiyarıyla, ne olur ağlama. Bir gün doğacak güneş ufuklardan bağımsızlığına...
Mutlu aşk yoktur karasevdada bu yüzden vardır aslında yalan söylüyor aslında şiirler tek başına yaşanıyor sevgiler sızı gibi. Hüzün şiire yakışır sizin kaleminize daha çok yakışıyor.
Eleştirilen şiirinizde rastladım size... Güzel bir rastlantı olduğuna şimdi daha çok inandım...Şiirlerinizin derin yanı etkiledi ben... Anlatım, dili kullanmadaki yeteneğiniz... Şiirinizin kıvrımları...
gece üstüne üstüne gelir adamın; ferdi tayfur dinliyorsan, yıldızını da kaydırmışsan, meydanda peşrev çekip kaçmamışsan ve basmışsan bir yılanın kuyruğuna!..
her hüzün kendi yalnızlığından asılır kayan bir yıldızın kuyruğuna..
niye endamın düşer duvarlarına odamın; bu akşam hayatın tetik boşluğunu almışsam, kalbi delik bir mısraya sığınmışsam, ve gelişi güzel şiirler yazmışsam bir şeytan uçurtmasının kuyruğuna!?
her hüzün kendi yalnızlığından asılır kayan bir yıldızın kuyruğuna..
niye endamın düşer duvarlarına odamın; bu akşam hayatın tetik boşluğunu almışsam, kalbi delik bir mısraya sığınmışsam, ve gelişi güzel şiirler yazmışsam bir şeytan uçurtmasının kuyruğuna!?
sevda işte heryere uçup gitmek onun işi akıl sır ermiyor belkide şeytan tüyü vardır yada sevda şeytanı ta kendisidir... derin bir şiirdi...yelpazesinde serinlemek güzel tebrikler ali bey
sevda işte ilk kez özne...