SÖZÜN ERİKibrit çakma, şimdi göğüm yanacak, Göğüm yanar iken, içim donacak, Bülbül beklesem de, baykuş konacak; Yar diye sardığım, hep çıktı ağyar ! Eğ dalımı, kem gözlerden sakla yar. Yağmur ıslatmıyor, güneş yakmıyor, Neden sular hendeğine akmıyor ? Kaç kez denediysem, falım çıkmıyor; Yakam da kalırken yarin elleri ! Talihim bozuyor tüm büyüleri ... Bir gelecek umdum, yonca yeşili, Bak dışarda kaldı çiçeğin dili, Var mıdır sözünde duran sevgili ? Günden güne artar, gönül darlığı, Sözün de kalmadı bir ağırlığı... Hayatımız her gün düşerken net’e, Sözleri bağladık şimdi senete, Nasıl dayanırdım son ihanete ? Senet, sepet senin olsun al da git ! Sözün eri, çıka gelir bir yiğit ... Ömrüm bitecek de, bitmez sürgünler, Ay parçalı düşer, gümansız günler, Zennesiz, çalgısız kalan düğünler; Tek dileğim kaldı, n’olur sen anla! Beni köçek yapma, arsız zamana. Ateş düştüyse de ta içimize ! Sükutumu söz say, son kavlimize, Gün olur yeteriz birbirimize; Sana büyüyorum, bak sürgün sürgün, Kırılır feleğin çarkı da bir gün... Hayrettin YAZICI |
Beni köçek yapma, arsız zamana !...
Ateş düştüyse de ta içimize !
Sükutumu söz say son kavlimize,
Gün olur yeteriz birbirimize,
Sana büyüyorum, bak sürgün sürgün,
Kırılır feleğin çarkı da birgün !...
zevki bir şiir di üstat yüreğine salık etkili olmuş..