İÇ GÖÇİçimden göçüyorum, gönlümdeki dağlara, Nasılsa alışkınım, can yakan vedalara... Benimle edemedin, kal şimdi bir başına, Anlayamadın beni, aldırmam göz yaşına! Kırk yıl bekledim seni, bir kez gelemedin ya, Göz senin, gönül benim, kahyası kim dedin ya. Olmalıydın bak şimdi, bu içli kederimde ; Belki de değişirdi bildiğin kaderim de. Aynı kapta kaynardı, gördün yürek yağımız ! Kökümüz birdi bizim; dalımız, yaprağımız... Seni meltemler öper, biçer beni fırtına ! Kan girdi aramıza ! Olamayız yan yana. Bir şişe gözyaşıydı, sunacağın hediyen ; Ne kadar da haklıymış, bir semte Vefa diyen. Ayrılığı bilmeyen, sakın düşmesin aşka ! Bize de bir şey kalmaz, bir kuru addan başka. Beni hiç dinlemedin, el sallamak son yasa, Önce sana okudum, aşk kitabını oysa. Ne tut şimdi yakamdan, ne de bakma arkamdan, Yedik böyle dişe diş ! Hayatı anlamadan ... Oysa senin gözlerin, benimse gönlüm vardı ; Gözü, gönle kalb edip, böyle yaşamak vardı. Bilemedik nedendi, uzun süren toyluğun ; Son kafeste kırıldı, gidiyor işte kuğun... Yerleri yakıt yapsan, gökleri de meş’ale, Gidiyorum ben, benden; kimseler olmaz çare ? Hayrettin YAZICI |
TEBRİKLER...