VUSLATGözlerimizde yağmurlar eskidi, Üzerimizde zaman elbisesi. Aşkının bedeli miydi? Tohumların çatlatması bedenini. Kelebekler kozasını sırtında taşır mı ki? Zamanıdır, Yan yanabildiğin kadar şimdi. Kokularını bırakıp ta gittiler Sakız çiçekleri… Hacer’in sevdası gibi Sahralarda bulmalı zemzemi. Ne ki; Dilimizde kuru sevda çilesi Ağları susturulmuş takalar gibiyim Bugün ayın kaçı? Vuslata kaç var sevgili? Bu gelip gitmeler Güne sevdası mıdır Gecelerin çekilmesi? Bu devir döngüsü Sabahın geceyi devşirmesi Bugün kaçıncı mevsim Kaçıncı doğuşu gözlerimin Güvercinleri susturulmuş ağaçlar gibiyim Vuslata kaç var sevgili? Nurcan Yalçin |