AnnemŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Her yaşanmışlık yeşil bir bahçede filizlere durur, sürgün olur. Her yaşayanın yüreğinde asil bir değerce ANNE apolet gibi yerinde durur. Ne varlığı, ne yokluğu anlatılamaz bir öyküdür, dilde kimi buruk bir mutluluk, kimi de destan gibi doyumsuz bir yolculuk olur.
Annelerimize verebileceğimiz o kadar çok şey var ki, bir tanesi bile onların bayramı olur…
Annem;
Sen bellek sızısısın yüreğimde Kaşınan bir yara gibi tatlı Hercai hatıraların sembolüsün Gökyüzüne savrulan küllerce Geçiyorum şimdi anılardan O toprak kokan sokaklardan Uzun ve çocuksu yolculuklardan Bakıyorum şimdi, nedir elimde kalan? Annem; Vakitli vakitsiz her anımda Ağaran yüreğimi okşayan kadın Yaslı bedenimi saran o vefa Çığlık çığlığa koşarken ben yaşamda Gönlümdeki isyanları bastıran kadın. Sensiz ne gülün rengi var, ne kokusu Avuçlarımda yitik bir hazan vakti Düşlerim yarım yamalak Savruk bir yangın artığı gibi Ertelenmiş düşlerin siperindeyim, bul beni. Annem; Ne çok zaman geçmiş gidişinin üzerinden Daralan bir ömür kapısından bakıp uzaklara Senli mutlu günlerimi düşünüyorum Gülüşlerini saklıyorum sarı odalarda Yüreğimde benliğin, bedenimde ellerin Ben seni en çok baharda özlüyorum bilesin. Annem; Kokusuna kıymet biçemediğim Dilimdeki en asil değerim Göğsümde kalsın o sıcacık ellerin Her okşayışında mutlanırken ben Niye gelişinle çocukluğuma döndürmedin? Annem; yaşarken kıymetini bilemediğim. Annem; Adın yüce bir değer bende Dudağımda içli bir ıslık gibi taşıyorum sonsuza Her içlenişimde koşup geliyorum koynuna Sar bedenimi anam, ihtiyacım var sana Masallar anlat yine doyumsuz okşayışlarla Sevgisiz bırakma beni bu çelişkili atlasta. Selahattin Yetgin |