Mapus Kapıları
Ah gönlüm ahhhhhhh
Dayadın gene sırtımı paslı ranzaya Daldım uçsuz bucaksız hülyaya Küflü duvarlar bedenimi sıkar Tavan üstüme üstüme gelir Daralıyorum nefes alamıyorum Hırsımdam soğuk benizli duvarları yumrukluyorum Bir yanda hasret,bir yanda mahkumiyet Yavrum hastalanmış gidemiyorum gel de sabret Sancılarla dolu bir akşam daha,etraf karanlık Dışarıda kaldı içeriye alınmadı insanlık Anam babam aklıma gelir,yüzüm gülmez Dağ gibi babam biçare derdini dışarı vermez Anacığımın beli bükülmüştür,iyice çökmüştür Yarimi özledim,yavrularım tüter gözümde Gitmek isterim,mapuskapıları durur önümde Kadermi desem,keder mi attı demir kapılar arkasına Gücüne gider,sevenlerin sağken tutulurlar yasına Hangi yürek dayanır feryadın cilasına İnsafın yokmu mapuskapıları,kırılasın orta yerinde Kimbilir benim gibi kaç kişiyi çürüttün Konuş lan mapushane,kaç yavruyu yetim bıraktın İçten içe çürü,yıkıl kahrol sen de Halini soran olan olmasın Ne selan okunsun ne mezarın olsun Üzerine okunacak bir duan bile olmasın Yalnızlığın en hazin öyküsünü yaşıyorum Bir nefes sigaraya ne geceler yakıyorum Paslı ranzalara umudumu asıyorum Kahrolasın demir parmaklık yere batasın mapushane Baba diyormuş yavrum,baba çık gel bitsin bu hasretlik Bir mektuba sarılıyormuş kızım,kokluyormuş ,resmimi öpüyormuş Hadi baba bas beni bağrına diye ağlıyormuş Çocuklarımın anası yiğit karım,içindeki hasreti Beydağı kadar Başı dumanlı,gönlü sevdalı yüreği kordan bir ateş Yavrularına sezdirmeden yastıkları ıslatıyormuş Nazlı yarim,ciğerparem,canözüm gelebilsem gelemezmiyim Bir yandan siz,bir yandan demir kapılar, batar yüreğime inceden ince İnsafa gelmez şu yıkılası mapushane Ne halden anlar,ne gelir merhamete Özledim diyorum özledim mapushane duy feryadımı Havasını,kokusunu toprağını köyümün Dalında çiçekleri,çalıda böğürtlenleri İnanki düşmanımı bile özledim Engel olma mapuskapıları,bırak gideyim Yüreği yangın yeri yarimi,anamı babamı göreyim Hasret kaldığım yavrularımı bırak ta doya doya seveyim Seveyim de öleyim |