YAĞ YAĞMUR
Hava kapalı güzelim bulutlar gözü yaşlı,
Dokunsam ağlayacak birden boşanacak, Rüzgâr efil efil esiyor, tepeden tepeye, Yağmurum çiseliyor gönülden gönüle. Pencereme süzülen yağmur damlaları, Dünyama ışık oluyor, ümit oluyor, Toprak ellerini açmış, Duâ üstüne duâ ediyor, Bir damla suya bin el açılıyor, Bir şükre milyon damla iniyor, Bir yaprağa bin böcek konuyor, Boynu bükük otlar secdeye kapanıyor, Bir damla su için kıyama kalkıyor… Bedenim ağlıyor, kurak vadilerde, Serap ardımdan koştukça koşuyor, Biz nimetleri bilinçsizce harcıyoruz, Utanmadan sulara ağıtlar yakıyoruz, Duâya çıkanlarla alay ediyoruz, Onların duâsıyla inen yağmura, Şükretmesini dahi bilmiyoruz… Ilık ılık yağan yağmurum, sen onlara aldırma! Bizi beyinsizler yüzünden kuraklığa daldırma! Bu inkârcılar; ağlamasını, gülmesini bilmezler, Ne kadar anlatsak da hak yola asla gelmezler, Korkusuz günleri yoktur hitaplarında, İnsanlığı batırmak vardır kitaplarında… Geleceklerini korku üzerine bina ederler, Hakkı bırakıp şeytanın yolundan giderler. Yağ yağmurum yağ, ruhumuza suyunu indir, Bizi Nuh’un gemisine sağlam adımlarla bindir… 30.03.2008 Akdağmadeni |
Selamlar,saygılar...