Gözlerinde Kar Beyazı Salalarsay ki öldün yüreğinde yeşili kalmışken hislerinin güvercin yuvası olmuşken gönül köşkün dalından koparamazsın kimsesiz fidanları asla bir çiçeği yapıştıramazsın tepesine ardından tersi dönük aynalar üzgün saçlarına düşecek kar beyazı salalar ölüm döşü yırtık bir keman konçertosu acı sirenleri duyuluyor uzaktan kırık dudaklardan helallik yası gözlere paralar çekilirdi eskiden ağıtlar sürülürdü toprak aralarına vicdanlar yoklanırdı aç midelerde sırsız düş kapanında soluk benizler sadece anlatısı var mezar başında ölüm yaşta dinlemiyor hani siyah sunaklar var derinde yüreğinden yakalıyor besmelesiz karın ağrısı gibi sokuluyor sinsi say ki öldün karanfil kızıllığında temiz ve bakir zürriyetin alınacak elinden sonsuz bir bebeğe şekil veremeyecek ellerin yoksun kalacaksın şairsen satır aralarından kokun gelmeyecek ölümsüz sevdana artık kendi kozana öreceksin artık avuntuları 12.04.2010 acelesi yok vücuda sokuşturulan silikon bloklarının ve gerilen yüz ifadelerinin toprak öyle de sarar bedenleri ama ölümün acelesi var çünkü doğa kanunu…. Ölüm bir ipte sallanan bir ölü. Bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm Nazım Hikmet |
Ölüm fikri bile insanı kendine getiriyor,sonsuz düşüncelere salıyor,
yok oluş olmadığına kendisi hakkında bu kadar düşündürmesi bile yeter.
Tebriklerimle, selamlar,sevgiler...