Siyah kapaklı büyük defter, ne saklıyorsun söyle, ele ver! İçinde sayfalar mı gizli, gizinde sayfalar mı var? Yılan derisini yüzmüş bir karton kapak Üstünde ne bir resim ne bir yazı var Parmak izi gibi beliren yaşlanmış derinde neye çarşaf oldun? Albüm müsün, roman mısın, hatırat mısın? Açılması mümkün değil siyah bir plâket misin? Tuval misin? Küçük bir masa mı? Paket misin? Rüzgâr esse, hafiften bile oynamazsın Oysa zarif oysa ince dallarındayım Bitecik hasretimi sana verdim emanet Küçük yazılarım içinde karıncayım Benden büyüksün gözlerimde, seninle paylaştığım sözlerimde İçine girip dolaştığım masal evisin Kaybolurum çoğu kez caddelerinde Evcilik değil bu hasret öyküm! Var mı başka sırrıma vakıf olan Hayır, siyah kapaklı büyük defter, hayır! İçindeki kadar olmasa da büyük bir alev çaldı Küçücük bir çöp ateş yaktı Şimdi içindesin benimle Sen kayboldun, bense sayfalarında geziniyorum Sen kül oldun bense korundaki sacdayım Yılan derin korumadı, siyah bir duman aldı Ya içinde boğulan maktul kimdi? Ateş sardı etrafını çemberin, oldu katili sevdiğim İnler durur siyah bir defter Kilit vurulmuş sırrı çözemezler Asilce dizilen siyah taşlar Sana sarılıp kollarım karalar bağlar Şimdi daha ıslak daha kabarmış derin Siyah bir ayna, içinde her şey Her şeyde bir şey eksik (Hasret Öyküm!)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hasret Öyküm şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hasret Öyküm şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.