EV HAMAMI
Gerçekte çocuk ruhumun
En yalnız olduğu yerdi Çocukluğumun geçtiği köy evinin Ahşap banyosu Her ses burada yankı verirdi Büyük hamamlardaki gibi aynı Kapısı nemden şişmiş Tahta oturakları, yosunlu tasıyla Bu küçük kasvetli oda En yalnız olduğum yerdi Işık sinsice girerdi küçük tel pencereden Ve yakalardı ateşte kaynatılmış azıcık suyun Kül rengi kederli buharını Ne kadarda sessizdi oysa Günün diğer anlarında Hey çocuk Bir an önce yıkan ve kaç Bu korkunç odadan defol Zihnimde hep huzursuzluğun yeri oldu İlk suçluluk duygumun eş anlamıydı Ev yapımı sabunların ağır kokusu Bir yer bu kadar ıssız olurdu Sanki günah içindi Hesaplaşmak için İnsan bedenen arınsa da Ruhen kirleniyordu Zehirleniyordu korkularından Hele çocukken ve üşümüşken Yıkanmadan kaç çocuk Gözlerini açamazdın Yakardı acı sabun Sanki bir el uzanıp dokunacak sanırdın Kaç nesil üşüyüp korktu burada Ev yapıldığından bu yana Oraya giren tutsak olurdu Yalnızlığın buruk haliyle Garip olurdu orada ağlamak Yaşamın acı yanlarıyla baş başa Ölmüşlerinle yüz yüze Kederler içinde çaresiz Aciz kalınan bu yerde Nice hıçkırıklar çınladı kim bilir Ne gözyaşları karıştı sabunlu sulara gitti Pis yalağın küçük girdabında İyi melekler giremedi hiç Bu izbe uğursuz yere Korkmayanlar da şeytanla bir olup Nice günahkar hayaller kurdu Köhne duvarlarına sürüp şehvetini Pişmanlıktan ölmek istedi sonra Şimdi sayısız renkli fayanslar Duvarda rölyefler içindeyim Yaldızlı banyolarda Buğulanmış aynalar arasında yıkanıyorum Mücevher armatürlerden akan Sıcak suyun hiç tükenmeyeceğini bilerek Ak küvetli banyolarda üşümeden Tuhaf bir israf ve rehavet içinde Sıcaktan bunalıyorum gamsız, tasasız Fakat hiç Gerçeklerin öyle acımasızca İnsanın üzerine yürüdüğü O odadan bozma eski ev hamamını Unutmadım Hala korkuyorum |