4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
4616
Okunma
Kızıl renkli bir elementsin/ sen bu sevdada
Sıralı atomlarınla/ venüs aynası
İş edinirsin her sıcak sevinci
Muştuyla getirmeyi sevdiceğine
Ve her tasayı iletmeyi bana/ teessürle
Asırlar boyu eski dünyada
Ural Havzaları’ndan And Dağları’na
Yayılmış yeryüzü yataklarınla
Tunç ve princin öz annesi
Güneşin uysal nedimesi
Ne güzel ısıtıp ısıtıp seni/ yürek sevgisiyle
Evirmek bir dişi bakır gibi
Eğip bükmek şefkatle döve döve
Şekil vermek mahiyetine
Yumuşacık ellerle yoğurup kalaylamak
Tam istediğim gibi ol diye
İşinin erbabı bir zanaatkar zaman
Söz ehli/ mahir
Ne cevherler geldi geçti elinden
Ne mugayir alaşımlar
Kimi süslü/ kimi ağulu
Ne soylu metaller yonttu dizlerinde
Görkemli ağır külçeler/ cilalı levhalar eritti
Hepsi boyun eğdi sonunda
Kurtulamadı eskiyip aşınmaktan
Bize düşmez hikmetle işlemek
Efsunla ya da simyayla
Yok/ bulunamadı ölümsüzlük iksiri
Ve senin gibi bakırdan altına
Dönüşmedi hiçbiri