bir terminal ol yüreğime
mutluluğuma mutsuzluk taşıyan
aşkının adımlarıyla çık merdivenlerimden, duyumsatmadan çıkar yedeğindeki anahtarımı aç kilidimi, kırılganlığa sarılı çıkar ayağındaki hüzün kaldırımını çıkar mutluluğuma mutsuzluk taşıyan aşkının adımlarını... gir şimdi içeriye yakma ışığı, kararmış gözlerime hediyene ...sargılı eşyalarımı düşürmeden yerlere uyandırmadan sessizce gir kokunu sürgün ettiğim odama ırmak gibi kollarınla dolanıp ulaşmadan yatağıma sıcaklığını örtmeden üstüme dudaklarının ıslaklığını yüzüme kondurmadan en kıvrımlı, en dolgun hatlarınla uzanmadan yanıma gir sadece yalnızlık sığınağıma... tutmadan elimi bırak, senden kalkacak kırık bedenime o numarasız, yolculuk biletimi serçe parmağımda uçuşan ellerinle ürkütme kondur yüreğinden kalkış saatimi... tutma teninin kokusunu başucumda al, elimde uyuyakalmış aşkların masallaşmış kitabını çek, çıkar arasından saç telini ve kurutan gülünü... gecelerce asılı kaldığım rüyalara daldığım o koynundan çıkar üşüyen ellerinle uzun, anonslu, soğuk peronları koy çıkardıklarının yerine ayracı olsunlar aşkımızın sızlasın parmaklarım ellerim üşüsün o an... bir terminal ol yüreğime endamınla gözlerimi kanatan sallanan bakışlarını koy bagajıma senden kalksın gidişlerim salla ellerini, havaya savur mendilini açsın gözlerimdeki perdeyi yolculuklar sarsın bedenimi büyüsün yolculuğumla bir aşkın özlemi... bir tas su dök arkamdan o zamansız savrulmalarıma bir tas su o duraksız gidişlerime tertemiz ve tazelenenen erkenden geliş ihtimalime bir tas su dök ki döneyim, geleyim zamansız mutluluk adımlarıyla ineyim merdivenlerden bir kızaran gül bir top saç ile ayraçsız bir aşk karşılasın bizi bir tas su ile ol yüreğime bir terminal... -irfan temel- "karalamaca yazgılar "şiir kitabı |