İYİLİK SAĞLIK
bu dersini de anlayamadım hayat
parmağım havada kaldı anlamına itiraz hiç başlayamadım söze ,yasaklıyım sanki kırıntılarını topladım ekmeğinin teneffüslerde,az az… yine gece olur yoksulluğumuzu hatırlatır anam bir bacı müzik ile kadınlığını şenlendiriyor.çaresiz mi? zenginliğe nasıl da emanet duruyor bu bedenler,bu kentlerde yürek yerde oturuyor susarak minderde, öyleydi nenemde fışkıracak gibi sanki birikmiş öfkesi, sabrım da öyle! dalıyor köylerime acı , tarumarım mezar başlarında yıllar sonra topraktan mermer oldu babamın mezarı ölüm ne şık duruyor şimdi onda… ne zaman bir sükut uğrasa evimize bir trene ağıtla bindirirdi bizi anam binip ablama giderdik hayat dokundukça canımızın tellerine inip küfrederdik sonrası dil sürçmesi yasaklı bir lehçe işte… hayatın bacak arasından fırlamış kitaplarını tutuyorum,unutuyorum tüm kepenklerini indiriyorum şimdi zamanın sessizce eyliyorum hayata itirazımı… parmak kaldırıp kendime konuşuyorum elektrikleri kesiliyor sık sık mutluluğumuzun ana kaçak kullanıyoruz ondandır kesiliyorum dumana Ürkütüyorlar, başlıyor göçü umudun okuyorlar sanki canımıza… ne zaman bir masala başlasa anam nenemle kavga ediyor sanki gelinlikli kız halen yetiştirme yurtlarından gelmişiz tarihin yalancısıyım yetişemedik hayata kaldırmışlar kandırmışlardı mermer ile ölümü… / bu arada babam hayat bilgisi dersinde öldü ölümünü…/ her neyse! sonrası bir kaç dönümlük mutluluk sadece iyilik sağlık,sürüyoruz yaşamı… İRFAN TEMEL |
“ İyi şairlerin şiir yazılarını okumak, sadece bir şairin şiir görüşlerini, kendi şiirinin açılımlarını öğrenmemizi sağlamaz; aynı zamanda bir devrin şiirini de anlamamıza yardımcı olur. Bu görüşleri birbirine eklediğimizde, Türk şiirinin gelişim çizgisini de görmüş oluruz. Yahya Kemal'in "Edebiyata Dair"inden Turgut Uyar'ın "Korkulu Ustalık"ına kadar uzandığımızda, şiirimizin hemen hemen bir asırlık macerasını, değişen şekil, içerik ve ruh anlayışını buluruz. “ diyor, Zaman Gazetesi yazarı Ali Çolak Bey haklı olarak.
Ben de okumak yetmez bir de okuduğumuzdan faydalanmasını bilmek ve bu kazanımları şiirlerimizde uygulamak gerekir diyorum.
Sahi ustaları, üstatları okuyor musunuz? Okuyorsanız gerçek manada onlardan faydalanıyor musunuz?
Bu yazdığınız şiiri okuyanlar, sizin ustaları çok okuduğunuza inanır mı? Haydi, inandığına inandık diyelim faydalandığınızı şiirinize bakarak anlaması mümkün mü?
Ne dersiniz?