KEDER
öyle karışık ki şu devr-i alem
içinde barınıyor tüm keder ve elem kurumuş bir yaprak kıvrılır çaresizlikle ben kendi kendimi yiyorum belirsiz çehrelerle bir yudum suya muhtaç gibi çöllerde muhtacım duymak istediğim öğütlere bir kuş çırpar kanadını, uçar ta uzaklara bende havalanmak istiyorum yarınlara çürüyorum sanki demir parmaklık ardında ben orada olmasam da yalnızlığım orada ! kafaları karıştırır anlaşılmayan felsefe bilgi nedir, akıl ne, ve nesnellik ? keşkelerle geçiyor ömür, anlamadan kurtulamıyorum bir türlü kararsızlıktan bulutların içine kaybolduğum vakit yağmurla iniyorum sevdiğim yetişş !!! |