konuş çocuk
gözlerin neden öyle derin bakar senin çocuk
göz yaşların kurumuş ağlamaktan pasaklı ellerinde ne çok kahır var senin neden kirli ellerin çocuk nedir seni böyle sessiz kılan gözlerindeki ışık nerede senin reçelli emeğini nereye sakladın kaybolsun hüzün çizgileri gülsün yüzün çocuk daha sen baharındasın hayatın sevgiler yüreğinden taşmalı senin koşmalısın tüm varlığınla neşeyle dolmalısın ummanlara uzanmalı hayallerin senin uçurtmalar olmalı oyuncakların koş durma çocuk dört tekerlek plastikten araban koşturmalısın kendi sesinden türküler söylemelisin kahkahaların doldurmalı evreni çamur solucanlar seni bekliyor susma konuş çocuk hani senin gazoz kapakların tahtadan oyarak yaptığın şekil verdiğin pinokyon nerede senin topaçın iplerini mi kaybettin soruyorum sana nerede senin düşlerin konuş suskunluğun bitsin çocuk kaz tüylerinden boyadığımız kızıldereli şapkan tavukların peşinde kovalamacalarından kazandığın sıcak yumurtan renk renk boyayarak kırdığın baskı patateslerin kim senin aldı çaldı hayallerini geri al çocuk yeşil kırlardaki körebe oyunların kirlenen elbiselerin yeşil cevizlerden renk değiştiren dilin dopdolu saf sözerin merakların hiç bitmeyen soruların komşu bahçesinden çaldığımız elmaların kavgası nerede o güzellikler konuş be çocuk mahallemizin kedisini,komşunun fırınına saklayışını ne çabuk unuttun çocuk... n.altın 06/04/2010 |
gözlerindeki ışık nerede senin
reçelli emeğini nereye sakladın
kaybolsun hüzün çizgileri gülsün yüzün çocuk
daha sen baharındasın hayatın
sevgiler yüreğinden taşmalı senin
koşmalısın tüm varlığınla neşeyle dolmalısın
ummanlara uzanmalı hayallerin senin
uçurtmalar olmalı oyuncakların koş durma çocuk
şairin dediği gibi;
sus ağlama nazlı bebek zaten ağlatacaklar
baban nasıl Şehid oldu birgün anlatacaklar
yüreğinize sağlık hanımefendi bütün şiirleriniz çok güzel
saygılarımla