Madem değer veren yok aşkın yasalarına Duyular defterinden bir aşk yazayım gönlümce Kalem çıkar nakkaşın yayından İfrat çok kimlikli, çok yüzlü Ruhumu tenimden süz
İmgeler keskin bir bıçak Gönlüm taze kan gibi sıcak Öyle bir aşk yazdım ki gözlerinin içine Gözlerini aç! Oradan sesleneceğim sana keyfimce Getir şu sahte şarabı Ruhumda hararet var Şarap içmem işte bu sebepledir Neyzenin dilinden bir çift kelepçe çıktı Düşlerin düğümü çözüldü
Mesela, güneş bir deniz kıyısında Gölgesinde sevgi ılındı Deniz altında bir gelin midye topluyor Yanliz ve telaşlı Duvak düştü yüzünden Bir midye elinde tutuyor Allah in kudreti hayali gerçek oldu Sevgiyi içine sakladı Kadere bırakamazdı
Zikretmeye ne zahmet Bütün dalgalar saçlarını okşadı Taşınmaz saçların yükü, yalan mı? Deniz! Onun şansı içinde yok kinin yemini Vuslat dedi duaya mim koydu
Kalp adını verdiğimiz ötesiz berisiz An gelir gülümser maveradan Çığırından çıkmış imgeler, nasihat kâr etmez Ey güzel kimse! Bu nasıl bir düş! Uyanda kalk! Biraz daha yakın dur Ben, Deniz? Sen Sevgi, kim bu sahte gelin! Saçlarında suların sırnaşıp durduğu Ahenkli temaşa bir hayli sıcak Her türlü aşkın en iyi mezesi Hangi kâbus bastı ki seni, gedik açtı uykularına Akisler mucize içerinde?
Bi kes sesini! Geçti düş gazabı! Bence Bir anda unuttum seni Ne rüya, ne de gazap umurumda İsterim ki Sen beni kul et kendine Ben seni esir alayım kalbime Benden ne istersen iste Ben senden ne isteyeceğim Düşün!
Boynumun borcu Nihayetinde Öğrendim ağız dolusu gülmeyi Hani ağaç toprağa sarar ya kökleri Hani öyle ki iliklerinde hissedersin onu Ömre bedel dilli, yıl gibi bir gece Saçlarında dolaşsın elim Belki böyle beğenir bizi sevgin Yaşanılası bir sevgi düşle İmgeler sahnesinde beni ağırla Ve hiç bitmesin…
Peki! Zor sevgi sınanır derler Ve say ki Yürek paralayan, iç tırmalayan O iki doğunun ve iki batının muradından Mahrum olan Mavi, masmavi bir deniz İçinde yüzen bir sevgi Yeryüzüne inat Güneşe asildi, günün göğsüne dolacak
Duyurdu ona! İçimde bir umut, dokunmalı sıcaklığına El verip görünmek istiyorum ufuklara Bu kadar nöbet yeter bana Şöyle ki, ben seni sevdiğim anda Emin ol ki ilaha tapar gibi taparım Sana! Haydi, bunları bos ver Bulutlar uyanmadan Güneş gitmeden, güneşten bir parça koparıp alsam Mümkün mü? Acaba
Bir heveskâr işte Uğrarsan, o yasak göğe Hayra alamet değil Bir başka âlemden gelmiş gibisin
Aşk kanunsuz, sevgi kaçak, onur kurumlu Ey sevda! Bir iki silkin Dök dedi terini dök ki emeğin belli olsun Sırılsıklam âşık desinler Gecenin sonunda gün yelini bekleyeceksin Ey ıslak sevdam üşüyeceksin! Hiç geçmedi fikrimden Sevgi haram kuru ırmağa
Az sonra Güneş, üstünde ateşten yalın bir alevle kıpkızıl hareket etmekte Niçin, nasıl? Deme! Güneş topla ellerinle Doldur kalbine İçinde tut benim için ateşi Yanıp kızaran yağ gibi Kırmızı gül haline getirsin seni Yüze vuran sıcaklığınla Haşlasın üryan bedeni Aşk yaktı sanılsın Yani beni
O, şöyle demişti İşte, şimdi tam doğrusunu temenni edebilen Benim için bir kadın var bilirken Bana aşkı ifade etmeyi öğretti Demişken Med gibi cezir gibi, hal bilmezin aşk dediği bumuydu? Şeffaf bir seda duyurdu ona! Cehennemden yeni geldim Şüphesiz o, kızgın bir ateşti
Öyleyse şimdi, aşk ağırlıyor ikimizi Sen ey! Önünde dizin çöktüğü tek gerçek! Aşk’ın zirveye ulaştığı demde Tufanıydı boşanan sağanak Bir şimşek yalımıyla geçtin düşümden Yıldız yıldız nur yağar Henüz ifrat bahtına düşmemiş daha
Vakittir şimdi Ben kadrini bileceğim Sen sevgiyi helal tut Helal aşkı elif doğruluğunda ifşa et Sakın ki! Sana, kudret helvası ikram edeceğim Yoksa Âdem’le Havva gibi sürgün edilirsin
Sade bunlar sebebi ise Affet senden habersiz atan nabzımı İzin ver yüreğinde konaklasın Sürgüle kapıları
Bir buselik kuşluk vurmamıştı üstüme henüz Her gece rüyada gördüğüm yeri aradım Güneşi gördüm Gölgesine asılı ıslak sevgi Sanki orada bir kuşluk vakti kadar kalmış gibiydi Cezir vakti deniz Bir asa kes bana! Midye, sen Denizden geçeceğim Demin Kumsaldan geldim, tabanlarım kan içinde Çakıllara sor
Sermest! Ver elini! Niye? Deme Güneş senin tepende Gün bitmeden al onu güneşten Sessiz ve çabuk! Kapat midyeyi içinde kalsın sevgi İkimiz de bilmiyorduk bu sahnenin sonunu And olsun ki âşık oldum sana değil aşkı veren Mevla’ya!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Midye Kabuğunda Sakladı Sevgiyi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Midye Kabuğunda Sakladı Sevgiyi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Aşk kanunsuz, sevgi kaçak, onur kurumlu Ey sevda! Bir iki silkin Dök dedi terini dök ki emeğin belli olsun Sırılsıklam âşık desinler Gecenin sonunda gün yelini bekleyeceksin Ey ıslak sevdam üşüyeceksin! Hiç geçmedi fikrimden Sevgi haram kuru ırmağa
Sevda bu, emek vermeden gerçek aşk olur mu? Günümüzde bir iki kalp çarpıntısını aşk sanıyorlar, ölüp bayılıyorlar ama çıkar söz konusu olduğunda ya da bir müddet sonra nasıl gönülse, başka birine aşık oluveriyorlar... Bu sayfaya gelmeyi seviyorum...Sevgilerimle
Sermest! Ver elini! Niye? Deme Güneş senin tepende Gün bitmeden al onu güneşten Sessiz ve çabuk! Kapat midyeyi içinde kalsın sevgi İkimiz de bilmiyorduk bu sahnenin sonunu And olsun ki âşık oldum sana değil aşkı veren Mevla’ya!
anlam dolu güzel şiirinizi kutlarım.. tebrikler..selam ve saygılar...
sevgi34 tarafından 4/3/2010 11:56:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sermest! Ver elini! Niye? Deme Güneş senin tepende Gün bitmeden al onu güneşten Sessiz ve çabuk! Kapat midyeyi içinde kalsın sevgi İkimiz de bilmiyorduk bu sahnenin sonunu And olsun ki âşık oldum sana değil aşkı veren Mevla’ya!
Sermest! Ver elini! Niye? Deme Güneş senin tepende Gün bitmeden al onu güneşten Sessiz ve çabuk! Kapat midyeyi içinde kalsın sevgi İkimiz de bilmiyorduk bu sahnenin sonunu And olsun ki âşık oldum sana değil aşkı veren Mevla’ya!
Yüce mevla gönlüne göre versin
hARİKAYDI ESER
KUTLARIM DEĞERLİ KALEM
SELAM,SAYGI,DUA VE MUHABBETLE