Herkes Bir Mezardı Esad...
işte böyle esad..
İnsanların sadece mezarlıklara gömülmediğini anladığında yirmi bir yaşındaydın herkes bir mezardı ve bir başkasının ölüsünü taşıyordu yüzünde Bir kürek toprak gibi duruyordu insanlar hayatta her an bir başkasının üzerine serpilmeye hazır ayrılıklar neden ağır gelir yüreğe o zaman anladın sen kimsenin ölüsünü taşımadın üzerinde Bu yüzden sana ihanet edenler seni hiç unutmadılar sen onları gizli gizli yoklayan bir vicdan azabı olarak kaldın..gitti bugün uzun uzun baktın ellerine o zaman anladın yere basan ve ayakta kalmanı sağlayan şeyin ayaklarının olmadığını... Kimin yüzünü aralasan hep bir gömüyle karşılaştın bütün gömülerde ise bir başkasının ölüsü Acılarıyla başlatıyorsun insanların tarihlerini bu yüzden kimsenin doğum günü ve doğum yeri seni ilgilendirmiyor... Özgürlüğün Hürriyetin zıddı olduğunu öğrendiğinde hiç şaşırmadın ne zamandır beyaz ile siyahın sevgi ile nefretin aslında aynı şey olduğunu biliyordun bu yüzden seni unutanlar da hatırlayanlar da hep yanlış kapılardan açılanlardı yola... İnsanların sadece mezarlıklara gömülmediğini anladığında yirmi bir yaşındaydın Herkes bir mezardı işte ve bir başkasının ölüsünü taşıyarak yaşıyordu yüzünde... "sırtımda yaralı bir tanrı taşıyorum" demişti o şair.. sence ne demek istedi esad? ......üşüyorum esad ....böl - üşüyorum esad!.. yetmiyor... KAYIPKENTLİ |
İnsanların sadece mezarlıklara gömülmediğini anladığında
yirmi bir yaşındaydın
herkes bir mezardı
ve bir başkasının ölüsünü taşıyordu yüzünde"
bu nasıl bir kalem tanrım. yoruma yok cesaretim
" "sırtımda yaralı bir tanrı taşıyorum" demişti o şair..
sence ne demek istedi esad?"
kendi yarasını tanrıya yüklemiş olabilir mi şair..