KAYACAN’ IN AĞIDI
“NEREDESİN SABAHAT? ! ”
Aşkım ve heyecanım; en mübârek işimdin Ocağımı tüttüren sımsıcak ateşimdin Hayatımdın, eşimdin; her mevsim güneşimdin ......Şimdi karanlıktayım, çekilmiyor bu hayat, ......Öksüz, yetim kalmışım, neredesin Sabahat? Bundan böyle alnıma nakşetmişim her gamı Gidişin zindanlara çevirdi şu dünyamı Bilmem nasıl yaşarım, gündüzü ve akşamı? ......Sığmıyorum evlere kırıldı bende kanat ......Boynu bükük kalmışım, neredesin Sabahat? Dayanmam mümkün değil, çektiğim acılara Şimdi mekân perişan, zaman ise kapkara Sanki başıma çöktü Burdur ile Ankara ......Seni benden kopardı, Yüce Yaradan, Ahad ......İki gözüm iki sel, neredesin Sabahat? Bu şehrin caddeleri fırtına, ayaz ve kar Vücuduma emânet başımda durur efkâr Koştuğum bütün yollar yalnızlığıma çıkar ......Koşamam, yürüyemem; etsem de sabır, sebat ......Neredeysen geri gel, neredesin Sabahat? Çocuklarla torunlar hıçkırıp ağlaşırlar Dostların hatıranla avunup söyleşirler Şimdi fotoğrafların acımı paylaşırlar ......Deli kuşlar gibiyim, edemem istirahat ......Hüzün elem doluyum, neredesin Sabahat? Evin, eşyan duruyor; yatağın kar, buz, soğuk Söyle nereden çıktı, bu âniden yolculuk? Masum çocuğa döndüm- sesim çıkmıyor boğuk; ......Gülmek bana haramdır, her şey anlamsız, bayat ......Sensiz çılgına döndüm, neredesin Sabahat? Senelerce çilemi çektin de of demedin Hüznümü kader yaptın, bir gün tatlı yemedin “Gidiyorum Kayacan, gayri hoşça kal! ” dedin ......Yüce dağlar devirdin üzerime kat be kat ......Garip, mahzun kalmışım, neredesin Sabahat? Uyusam uyanamam, uyansam göz yumamam Atomu ağlatıyor bilirim şu ağlamam; Ben garip bir yazarım, ötesini anlamam; ......Kabrin gül bahçesidir, asvalttır sana Sırat ......Beni de al yanına, neredesin Sabahat? Apansız geldi hazan, kırıldı elim-kolum En koyu gecelerde düğümlenince yolum Bilmem ki ne diyeyim, felek en büyük zalim ......Mekânın Cennet senin, nur – huzur içinde yat ......Dualarım seninle, neredesin Sabahat? Kimse bilmez ruhumda olan büyük depremi Parçaladı içimi sensizlik denen mermi İnsan böyle âniden bırakıp da gider mi? ......Kaderde mi, bende mi bilmiyorum kabahat? ......Gönlümün sultanıydın, neredesin Sabahat? Daktilomun sesini kırk senedir çektin de Yüreğime sevgiyi tohum tohum ektin de Bak, göz yaşım sel oldu, aramızdan gittin de ......Aynalara bakamam, n’ olur elini uzat! ......İşte dünyam toz duman, neredesin Sabahat? Yüzden fazla kitabı senin sayende yazdım Sen varsın diye evde, nice dünyalar gezdim Her saniye tükendim, hayattan bıktım, bezdim ......Mevsimler gelip gider, bana her iklim berbat ......Çünkü yoksun yanımda, neredesin Sabahat? Şimdi anımsıyorum, evlendiğimiz günü Sade bir tören gibi yaptığımız düğünü Yıkıldım, duman oldum; dağdan söktüler günü ......Makberi söylemekte edebiyat ve sanat ......Öyle hasretim sana, neredesin sabahat? Nice nice makama desteğinle ulaştım Göz yaşından bulutum, büyük dağları aştım Canımın çekirdeği gör ki ne derde düştüm? ......Benim de dileğimi Yaradan’ ıma anlat ......Dayanamam acına, neredesin Sabahat? Bir köylü çocuğundan koca bir yazar yaptın İnandın, iman ettin; yalnız Allah’ a taptın... Bu çekilmez dünyada beni yalnız bıraktın ......Düzenim allak bullak, ağzımda kalmadı tat ......Çağır ki ben geleyim, neredesin Sabahat? Bakışın ve gülüşün gözlerimden gitmiyor Bitsin diyorum ömrüm, neden bilmem bitmiyor? Yıkılası bu dünya birazcık bekle diyor ......Beynimdeki elemler Dicle, Sakarya, Fırat ......Istırabın bana dost, neredesin Sabahat? Paylaştın yokluğumu, aşkımı, düşüncemi Kendine kutsal saydın, zulmümü, işkencemi Sen gidince bir tanem, dümen tutmuyor gemi ......Tayfunlara tutuldum, yapamam hiçbir sürat ......Gönlümün limanıydın neredesin Sabahat? En kötü günlerimde destek verdin, el verdin Yüreğime ilhamı, kalemime dil verdin Hazin hazin ağladım, bembeyaz mendil verdin ......Acına dayanamam, kalmadı bende takat ......Bir iy’ olmaz dertteyim, neredesin Sabahat? Evimde, yüreğimde halâ izin duruyor Sessiz sessiz ağlarım, Tanrı beni görüyor Bazen de düşlerime bakışların giriyor ......İçimden gizli bir ses:” İsa perdeyi kapat! ” ......Diyor, ama yapamam; neredesin Sabahat? Çığlar düştü başıma, üşüyor üşüyorum Ömrün ahir çağında seni düşünüyorum Yere, göğe sığmadım, sanki taşınıyorum ......Can tenimde misafir, bir gün uçacak fakat, ......Daim seni bekliyor, neredesin Sabahat? Küstüm açan çiçeğe, dava açtım bahara Gömdüm ümitlerimi gelip geçen yıllara Seni anlatıp durdum inan ki torunlara ......Ankara’ yı dar etti, bu ayrılık, bu firkat ......Özledim gülüşünü, neredesin Sabahat? Kabrini pür-nur ile dolduruyor Yaradan Sıra bize gelmiş ki gitmekteyiz sıradan Daha dün doğmuş idik, ömür geçti aradan ......Şu anlamsız zamanı nurlu elinle donat ......Özledim, çok özledim; neredesin Sabahat? Kan ağlıyor kalemim, kitaplar acı, çığlık Geceler yastığımda düğüm düğüm hıçkırık Azrailim savcıdır, bense en büyük sanık ......Az kaldı oralara, geleceğim ben, heyhat: ......Derdim sana kavuşmak, neredesin Sabahat? Darma dağınık evren, söndü bütün ışığım Güz bile gelmemişti kurudu sarmaşığım Seni alan toprağa ben hergün dolaşığım ......Kara yere bendoldum, ümidi eyledim azat ......Elin tutmak isterim, neredesin Sabahat? Giremem mutfağına, ışıkları yakamam Şöyle gülen bir yüzle olaylara bakamam Susuz kalan ırmağım, çağıldayıp akamam ......Yürüsem yol çıkmazda, şahlansam topaldır at ......Sanki bir özürlüyüm, neredesin Sabahat? Zerreler ve ummanlar inliyor mateminle Gönül kuşum, sevdiğim inlerim özleminle Geceleyin uykumda bir ses haykırır: Dinle! ......Dinlerim gelen sesi, ederim figân-feryat ......Sesini de özledim, neredesin Sabahat? Renklerin cümlesini çevirmişim siyaha Zifiri gecedeyim erişemem sabaha Dağlar bile dayanmaz, kalpten çektiğim ah’a ......Ömür çok hızlı geçti, sürmedik hiç safahat ......Benim çile ortağım, neredesin Sabahat? Gündüz hayalimdesin, geceleri düşümde Bir büyük ağrı gezer kahrolası döşümde Geçenlerde öğrendim Azrail var peşimde ......Dedim ki Yüce Mevlâ’ m yüzün görmeyi sağlat ......Duam, aşım, ekmeğim, neredesin Sabahat? Yedi deniz birleşse hicranıma denk olmaz Yaşadığım uçurum yedi denizle dolmaz Ezel-ebed gülümsün, hem de yaprağı solmaz ......Cennetine al beni, bir de yerimi camlat ......Beraberdir ruhumuz, neredesin Sabahat? Hangi tarafa baksam, hep seni görüyorum Yüreğim parça parça mum gibi eriyorum Yelkovan akrep koptu, saatim duruyorum ......Kesmişim dünya ile sen gideli irtibat ......Sensiz deliriyorum, neredesin Sabahat? İçimde gam kasavet, ciğerim oldu kebap Seni benden daha çok seviyormuş Yüce Rab Yandım, tüttüm, kavruldum; gelmiyor ki bir cevap ......Sesime ses ver gayri, bana da tanı fırsat ......Dilim kelepçelendi, neredesin Sabahat? Dünya hali bu canım, sensiz her şey boş ve hiç Şimdi çok uzağımda mutluluklarla sevinç Yıkıldım duvar duvar, yıkıldım kerpiç kerpiç ......İçime ateş düştü, yüzüme indi tokat ......Yanarım alev alev, neredesin Sabahat? Göz bebeğim, canımdın; öyle güzel, öyle saf Seni tarife yetmez mısra mısra cümle lâf Çok acılar çektin de demedin bir kere öf! ......Haydi rüyama gir de kulaklarımı çınlat ......Evin direği çöktü, neredesin Sabahat? Sarardı yaprak döktü son baharda yeşil bağ Dinamitlendi sanki yaslandığım koca dağ Gönlümün üzerine gümbürdedi dağdan çığ ......Bilemem nerden çıktı bu dönülmez seyahat? ......Hakk buluşturur bizi, neredesin Sabahat? Kara toprak mıknatıs, aldı başımdan tacı Damar damar çekiyor vücudumu bu acı Nefes alamıyorum, sensin bunun ilâcı ......Söyle de meleklere yaralarımı bağlat ......İnan gökler ağlıyor, neredesin Sabahat? Çağır, duyarım seni, beni de yanına al Unutma ki meleğim hakkımı ettim helâl Gelen gidecekmiş hep böyle imiş bu kural ......Diyorlar ki yaşa git, ahbaplarını ağlat ......Ben de ağlıyorum bak, neredesin Sabahat? Hüznümün girdabında sele döndü gözlerim Acıların destanı satır satır sözlerim Sana pek çok muhtacım, yanar, tüter, özlerim ......Dağı delesi gelir, Kayacan oldu Ferhat ......Hasretin dayanılmaz, neredesin Sabahat? Simsiyahtır kâğıtlar, boynu bükük yazılar Annesini soruyor masum yüzlü kuzular Geçip gitti seneler, yüreciğim sızılar ......Gel be güzel Azrail, kapımı vurup “çat! çat! ” ......Yaşasam neye yarar, neredesin Sabahat? Canlanır hatıralar evin her köşesinde Pamuk ellerin durur camların perdesinde Ömrün anlamı vardı ılıman nefesinde ......Mecnun’ um kızgın kumda, ırmaklara bak çağlat ......Tutuşur ciğerlerim, neredesin Sabahat? Okundukça ezanlar yapıyorum duayı Sen de yoksan içinde ne yapayım dünyayı? Kahrolurum yaşarken haftayı, günü, ayı ......Bilmiyorum nereye yapmalıyım müracaat? ......Adresleri şaşırdım, neredesin Sabahat? Depremden daha beter bu apansız gidişin Yapacağın çok vardı, ne çabuk bitti işin? Bu kader nasıl kader, sorarım neden, niçin? ......Seni arayıp durur kızlar, torunlar, damat ......Gaiplerden bir ses ver, neredesin Sabahat? Kabrini ziyarette içimi okuyorsun Yattığın yerden bana sevgiyle bakıyorsun Geçen bunca seneyi tutup anlatıyorsun ......Yangınlar içindeyim, ateşe şebnem damlat ......Başımdan tüter duman, neredesin Sabahat? Viraneye çevrildi etrafım, yörem, yanım Bir tanem yoksun diye, yoksun diye sultanım Zifiri gecelerde baştanbaşa vatanım, ......Kabrindeki nurlardan enerji, ışık fırlat ......Darma duman olmuşuz, neredesin Sabahat? Aklım gitti başımdan, döndüm çılgın deliye Bu zalim kara yazı bize yazılmış niye? Bekle ben de gelirim, belki gelen seneye ......Zaten kuşlar kanatsız, yaralanmıştır kırat ......Haydi tut ellerimden, neredesin Sabahat? Mustafa CEYLAN |
Şimdi mekân perişan, zaman ise kapkara
Sanki başıma çöktü Burdur ile Ankara
......Seni benden kopardı, Yüce Yaradan, Ahad
......İki gözüm iki sel, neredesin Sabahat?
Bu şehrin caddeleri fırtına, ayaz ve kar
Vücuduma emânet başımda durur efkâr
Koştuğum bütün yollar yalnızlığıma çıkar
......Koşamam, yürüyemem; etsem de sabır, sebat
......Neredeysen geri gel, neredesin Sabahat?
SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM...ÇOK ÇOK ETKİLENDİM...TEBRİK EDİYORUM HOCAM YÜREĞİNİZİ, YAZAN DEĞERLİ KALEMİNİZİ...SELAM VE SAYGILARIMLA